T Hücreli Deri Lenfoması nedir?
Deri lenfomaları yeni tekniklerin bulunması ile sürekli olarak değişime uğrayan tedavi yöntemlerine geliştiği lenfoma çeşididir Primer deri lenfomaların da deriyi tutan ancak ilerleyen evrelerde kan lenf Yolu ve iç organlara yayılabilir ancak derinin neoplastik hastalığı olarak tanımlanabilir.2005 yılında sınıflaması yapılan deri lenfomaları T ve B hücreli lenfomalar olarak tanımlanmıştır.Klinik ya olarak yapılan araştırmalar Bugün de kabul görmektedir. Çoğu erken olan olgular tedavide dereye yönelik olarak tedavi uygulanmaktadır.İleri evre ve dirençli devre lenfomaları ağır tedavilere rağmen düşük cevap ve kısa süreli sağkalım sonuçları hekimlere meydan okumaya devam eder.İlerleyen evrelerde deri lenfoması da hastanın kurtulması mümkün değildir.
Şematik olarak baktığımızda evreler;
T Hücreli Deri Lenfoması Evreleri
EVRE I: Deriye sınırlı yama ve plak tarzı lezyonların toplam vücut yüzeyinin <%10
ise; (Evre: IA), >%10 ise; (Evre: IB).
EVRE II: Herhangi oranda deriyi tutan hastalık yanı sıra kanseröz olmayan Lenf
nodu tutulumu; (Evre: IIA), deri lezyonları tümöral karakterde ve varsa kanseröz
olmayan Lenf nodu tutulumu; (Evre: IIB).
EVRE III: Toplam vücut yüzeyinin %80’dan fazlasını eritrodermik lezyonlar
kaplamakta varsa kanseröz olmayan lenf nodu tutulumu (SS riski yüksektir, kan
muayenesi dikkatli yapılmalı).
EVRE IV: Herhangi oranda deriyi tutan hastalık yanı sıra kanseröz lenf nodu ve/
veya kan tutulumu (Evre: IVA), herhangi iç organ tutulumu (Evre: IVB).
Bu şekilde sıralanabilir.
T hücreli deri lenfoması korkutucu evresi tümör evresidir. Plaklar üzerinde gelişebilir veya doğrudan tümör olarak başlayabilir.
Herhangi bir vücut bölgesinde görülebileceği gibi en sık yüz ve kıvrım bölgelerinde görülür.
Hastaların çoğunda sistemik belirtiler ve bulgular beraber eşlik eder.
Oldukça yavaş ilerleyen ve Oldukça hızlı ilerleyen türleri bulunmaktadır deri lenfoması da lenfoma kadar tehlikeli ve ölümcül bir hastalıktır.
T hücreli deri lenfomasında hastanın yaşı, deri tutulumunun tipi ve yaygınlığı, evresi, deri dışı tutulumun varlığı ve çevresel kanda patolojik hücre grubu olması gibi etkenler tanı ve tadavide oldukça önemlidir.