Kronik Lenfositik Lösemi Yaşam Süresi

Kronik Lenfositik Lösemi Yaşam Süresi

Kronik lenfositik lösemi yaşam süresi konusunda kronik lösemi hastalıklarının farklı türleri bulunup türlerine göre yaşam süresi hesaplanırken, genel anlamda yaşam süreleri aşağı yukarı aynı olmaktadır. Kronik lösemi hastalığına yakalanmış birine, teşhis ve tedaviden sonra 5-10 yıl arası daha yaşam sürelerinin olduğunu belirtebiliriz. Kronik lenfositik lösemi yaşam süresi olarak baktığımızda, bu en çok yetişkinleri etkileyen bir lösemi türü olmaktadır ve genellikle yaşlılarda daha fazla görülür. Hastalıklara göre biliyorsunuz ki, bazı hastalıklar çocuklarda daha fazla görülürken, bazıları orta yaşlarda ve bazı hastalıklar ise yaşlılarda görülmektedir. Kronik lenfosittik lösemi, aslında progresif, yani çok az gelişen bir kanser türüdür. Dolayısıyla diğerleri kadar hızlı öldürmüyor, fakat yaşam süresini de diğerlerinde olduğu gibi kısaltıyor.

Kronik Lenfositik Lösemi Hastalığında Bilinmesi Gerekenler

 Kronik lenfosittik lösemi hastalığı, anormal ve daha olgunlaşmamış lenfositlerin tuhaf bir şekilde üretilmesi ve çoğalmasından kaynaklanmaktadır. Bu hücre aslında kemik iliğindeki normal kan hücrelerinde oluşan bir kalabalıktır. Hücrelerin bu şekilde çoğalması, vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden oluyor. Bağışlık sistemi zayıfladıkça, maalesef hastaların direnci gitgide azalıyor. Kronik lenfosittik lösemi yaşam süresi olarak baktığımızda da, maalesef çok uzun bir süre almıyor. Garip bir şekilde çoğalan lenfositler, kemik iliklerinden başlayarak yavaş yavaş kana karışır. Kana karışırken, aynı zamanda lenf düğümleri, karaciğer ve dalak gibi, vücudun diğer organlarına da yayılmaktadır. Kanser gitgide vücudu sarar ve tedavisi mümkün olmayacak bir hale getirmeye çalışır. Vücudun direncini düşürür ve sadece hastanın günlerini saymasını sağlar.

Kronik Lenfositik Lösemi Hastaları Kaç Yıl Yaşar?

Bu lenfositik lösemi türü, kronik olduğundan gelişmesi ve şiddetlenmesi yıllar alabiliyor. Dolayısıyla kimileri için hiç ağrısız geçerken, kimileri için çok ağrılı geçebiliyor. Kronik lenfositik lösemi yaşam süresi, tamamen kişinin yaşına, cinsiyetine ve kanserin hangi evrede olduğuna bağlıdır. Başta belirtildiği üzere, erişkinlerde, yani yaşlılarda daha fazla görüldüğünde, teşhis süresindense, teşhis edildikten sonra hangi evrede olduğunu bilmek önemlidir. Eskiye bakılarak, kronik lenfositik lösemi hastası olanların yaşam süresi biraz daha uzamıştır. Ortalama yaşam süresi veya sağ kalım oranı 50-80% arası yükselmiştir. Buna göre 35% kadar hastalığa yakalanmış olan kişiler 10 yıla kadar yaşayabilmektedir. 60%’ı kadar ise 5 yıl artıdan yaşayabilmektedir.

Kronik Lenfositik Lösemi Bitkisel Tedavi

Kronik Lenfositik Lösemi Bitkisel Tedavi

 Kronik lenfositik lösemi bitkisel tedavi  konusunda lösemi tedavilerinde, tıbbi tedaviler yanı sıra, bitkiler doğanın verdiği doğal ilaçlar olarak bilinmektedir. Kronik lenfositik lösemi bitkisel tedavi şansı var mı diye soranlar için, evet, var. Kesinlikle diğer tıbbi tedaviler gibi yan etkisi yoktur ve dahası birçok farklı konularda ise faydalı olmaktadır. Lösemi hastalarının sayısı her geçen yıl artmaktadır. Bu da haliyle lösemi tedavisi ile ilgili daha fazla çalışmaların ve araştırmaların yapılması gerekildiğini göstermektedir. Kimi lösemi hastaları, hastaneye giderek tıbbi tedaviler almaktadır, kimileri ise sadece doktora gidip sonrasında ilaç tedavisi uygulayarak iyileşmeye çalışmaktadır, bazıları ise bitkisel tedavilere başvurmaktadır. Elbette ki lösemi hastalığı kolay tedavi edilebilen bir hastalık değildir, fakat bazen 25% altında, şans eseri sadece ilaçlar ve bitkilerle iyileşebiliyorsunuz.

Kronik Lenfosit Lösemi Bitkisel Tedavi Uygulamadan Önce

 Lösemi hastasına herhangi bir tedavi yapılmadan önce, löseminin hangi türü olduğunu ve hastalığın hangi evrede olduğunu bilmek gerekir. Lösemi hastalığı yaşa ve cinsiyete, hatta ırka göre kimilerinde daha yavaş ilerlerken, kimilerinde ise hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Kronik lenfosit lösemi bitkisel tedavi yöntemlerine girmeden önce yapılması gerekenlere bakalım. Her şeyden önce genel durumun tam olarak ortaya konulmuş olması gerekir. Lösemi teşhisi konulduktan sonra, löseminin türü ve hücrelerin ne oranda bozuk olduğuna bakmak gerekir. Buna bakarken aynı zamanda vücut direncinin düşmemesi için ayrıca bir uygulama yapılması gerekiyor. Gerektiğini takdirde anında kemoterapi ve ilaç tedavilerine başlanması gerekiyor. Aile hiçbir zaman hastasından moral ve desteğini esirgememeli ve hastada pozitif düşünüyor olmalıdır.

Kronik Lenfosit Lösemi Tedavisinde Bitkiler

 Genel anlamda baktığımızda, bitkisel tedavilere tabiri caizse “koca karı” ilaçları veya tedavisi olarak bilinmektedir, fakat lösemi tedavisinde, moral kadar bitkisel yöntemlerde çok önemli olmaktadır. Tedavide tıp yetersiz kaldığı zaman, alternatif yöntemlere de başvurulması gerekmektedir. Kronik lenfositik lösemi bitkisel tedavi birçok kişide olumlu etkiler yaratmıştır. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi, aslında bitkisel tedavilerde yan etkinin olmamasıdır. Hangi bitkilerin işe yaradığını belirtecek olursak; kuşkonmaz, fesleğen, biberiye ve rezene. Bu bitkilerin vücuda ve vücudunuzun normal ürettiği hücrelere çok faydası olmaktadır.

Kml Yeni İlaçlar

Kml Yeni İlaçlar

 KML yeni ilaçlar  konusunda bilgi vermeden önce KML, Kronik Myeloid Lösemi olarak bilinmektedir ve kan kanseri türlerinden bir tanesidir. Kronik bir hastalık olduğundan, genel anlamda yavaş ilerleyen bir hastalıktır, fakat erken teşhisi konulduğunda, tedavi ile durdurulabilecek veya yavaşlatılabilecek bir hastalık türüdür. KML yeni ilaçlar, hastalığın daha hızlı tedavi edilmesine ve yan etkilerin ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Erken KML teşhisi konulan hastaların çoğu ilaç tedavisini görmeyi, hastaneden yatmaktansa tercih ediyorlar. Malum hastane psikolojisi ile evde veya hastane dışında tedavi olmanın psikolojisi bambaşkadır. KML hastalığı için çıkan yeni ilaçlardan bahsedeceğiz ve ne kadar işe yaradıklarına bakacağız. Böylece birçok kişinin neden ilaç tedavisini tercih ettiklerini anlayabileceksiniz. Kaldı ki özellikle erken teşhislerde, ilaç tedavisi çok daha kolay olmaktadır.

KML İlaçları İçin Akselere Faz ve Blast Krizi Fazı

 KML yeni ilaçlar arasında kullanılan akselere veya blast krizi fazları, kanser hücresini öldürmek ve tekrar yeni ve temiz kan hücrelerinin sağlanması için kullanılan bir tedavi yöntemidir. Eğer hücreler yenilenmezse veya var olan temiz hücreler canlanmazsa, akselere veya blast krizi fazları, hastalığı kronik hale çevirmek için kullanılmaktadır. Böylece hastalık daha ağır ilerleyecektir. İmatinab mesilat akselere fazı, kesin olarak KML tanısı konulmuş, bir başlangıç tedavisi olarak kullanılmaktadır. Eğer KML hastalığı, İmatinab mesilat tedavisine karşı direnirse, bu durumda Dasatinib ve Nilotinib tedavilerine başvurulabilmektedir. KML hastalığı için birçok yeni ilaç tedavileri bulunmaktadır, fakat hastalığın evresi ve durumuna göre hangi ilacın kullanılacağı belirlenmektedir. Bazen de hücre kurtarma tedavisi yapmak gerekebiliyor.

Lökoferez İle KML Tedavisi

 Bir hasta kontrolden geçerken, tanının konulmasının hemen ardından, beyaz küre sayısında, aşırı bir artış görülebilmektedir. Bu durum, maalesef beyin, akciğerler, göz ve diğer organlardaki kan akışında bozukluk ve küçük kan damarlarından ise hasara yol açabilmektedir. Bu durumda, hastalar başlangıç olarak, beyaz kürlerin alınması için, diyaliz makinesine benzer bir makineye bağlanarak tedavi başlatılır. Buna Lökoferez denilmektedir. Beyaz kürenin azalması için sürekli olarak hidroksiüre kullanılmaktadır. Beyaz küre miktarı düşünce, yukarıda bahsedilen İmatinab mesilat tedavisine geçiş yapılabilmektedir ve tedavi devam eder. KML yeni ilaçlar çok önemlidir ve özellikle kadınlarda, gebelik döneminde KML tanısı konulursa, Kemoterapi uygulaması fetal gelişime zarar verebileceğinden dolayı, Lökoferez uygulaması yapılır.

Kml Tedavisi Hakkındaki Tüm Sorular

Kml Tedavisi Hakkındaki Tüm Sorular

 KML tedavisi hakkında tüm sorular konusunda KML, yani Kronik Myeloid Lösemi hastaları, erken teşhis konulduğunda aklına birçok sorular gelmektedir. Düşünsenize biranda kanser olduğunuzu öğreniyorsunuz. Mutlaka aklına öğrenmek istediğiniz ve sorup emin olmak istediğiniz, hatta ne kadar sorsanız da bir türlü emin olamayacağınız birçok sorular olacaktır. Burada KML tedavisi hakkında tüm sorular veya birçok sorulara bakacağız. İnternetten hangi sorulara cevap bulabilirsiniz ve doktorlarınıza en çok hangi soruları sormanız gerekir gibi. Elbette en çok sorulan klasik sorulara da bakacağız. Şunu unutmamak gerekir ki, hastalık ne olursa olsun, erken teşhis konulduğu sürece, ne kadar zaman alırsa alsın, mutlaka bir çözüm yolu vardır. Bu sebeple herkesin mutlaka yılda bir defa check-up yaptırması gerekir.

KML Tedavisi Hakkında İnternetten Bulabileceğiniz Soruların Cevapları

 Aklınıza takılan bir şeyler vardır veya KML hastasısınız ve cevabını aradığınız onlarca soru vardır. Doktorunuza sordunuz belki ama psikolojik olarak yine de tatmin olmadınız. KML tedavisi hakkında tüm sorular burada olmasa bile, birçoğunu bulabilirsiniz. Örneğin; löseminin tam olarak ne olduğunu merak edersiniz. Sonra Kronik Myeloid Lösemi’nin diğer lösemi hastalıklarından farkını merak edersiniz. Löseminin ortaya çıkma sebebini merak edebilirsiniz. Lösemi hastası olduğunuzda nasıl anlarsınız? Lösemi tanısının nasıl konulduğunu merak edebilirsiniz. KML hastası olduğunuzda, başka hastalıklarla karışık karışmayacağını merak edebilirsiniz. Hangi tedavilerin uygulandığını merak edebilirsiniz. Tedavide nelerin kullanıldığını ve daha nice sorular aklınızda uçuşuyor olabilir. Lösemi, evet ölümcül olabilir, fakat ancak umursamadığınızda.

KML Tedavisi İle İlgili Doktorunuza Sormak İstedikleriniz

 KML hastalığına yakalandığınızda, doktorunuza sorup cevabını almak isteyeceğiniz sorular olacaktır. KML tedavi hakkında tüm sorular için ne kadar tatmin edici cevaplar alıp almayacağınız, aslında birazda hastanın psikolojisine bağlıdır. Yani hastanın ne kadar aldığı cevaplara inanacağına bağlıdır. Örneğin; hastalıkta hangi evrede olduğunuzu sorabilirsiniz. Ne kadar bir sürenizin kaldığını sorabilirsiniz. Hangi tedavilerin uygulanacağını ve tedavi sürecini sorabilirsiniz. Kanserin ve tedavilerin yan etkilerin olup olmadığını, tedavi görürken normal hayata devam edip edemeyeceğinizi sorabilirsiniz. KML hakkında aklınıza gelen bütün soruları sorabilirsiniz. Ne kadar tatmin olacağınız veya ne kadar inanmak isteyeceğiniz, sizin psikolojinize bağlıdır. Bu sebeple soru ve cevaplara sakin ve metanetli yaklaşmanız gerekmektedir.

Kml Hastaları Nasıl Beslenmeli?

Kml Hastaları Nasıl Beslenmeli?

 KML hastaları nasıl beslenmeli  konusunda öncelikli olarak KML bir kan kanseri türü olarak, birçok kişide ve özellikle orta yaşlardaki veya yaşlılarda görülebilen bir hastalıktır. KML veya Kronik Myeloid Lösemi olarak geçen bu kanser hastalığında, hasta maalesef vücudundaki direncini çok fazla kaybetmektedir. Yorgun ve halsiz hisseder, herhangi fiziksel bir aktivite yaptığında, anında nefes darlığı yaşar, hafif ateş ve gece terlemeleri yaşar ve daha birçok farklı sıkıntılarla karşılaşmaktadır. Bu yazıda okuyacağınız ve önemli olan konu, KML hastaları nasıl beslenmeli? Malum bir kanser veya kan kanseri hastası her şeyi yiyemez. Hem sağlık açısından, hem de vücudunda direnç olmayacağından, midesi de birçok gıdayı kabul etmeyecektir. Bu sebeple KML hastalarının tüketebilecekleri gıdalar genelde belirlenmektedir.

KML Hastaları İçin Gıdalar

KML hastaları nasıl beslenmeli? Bütün et ürünlerini yemelidir; et, tavuk ve balık. Kırmızı et mutlaka gerekli, çünkü et biliyorsunuz ki kan üretir. Bunların yanı sıra yumurta, kuru fasulye, nohut ve mercimekte tüketebileceği gıdalar arasında yer alır, çünkü vücudun protein alması gerekir. Etlerde dikkat edilmesi gereken konu, yağlı olması ev haşlama, ızgara veya fırında pişirilmesi gerektiğidir. Bunların dışında süt, yoğurt, peynir ve hatta çökelek tüketilebilir. Ekmek, pirinç, bulgur ve makarna, tahıl gıdaları olarak mutlaka yenmesi gerekir ki vücuda enerji girebilsin. Vitamin ve mineral açısından sebze ve meyvelerin taze olarak mutlaka yenilmesi gerekir. Bunları dışında temiz kan yapacak olan bir başka besin ürünü ise pekmezdir. Pekmez ve bitkisel yağlardan üretilen gıdalar mutlaka tüketilebilir.

KML İçin Önemli Bitkiler

Elbette KML hastaları için sadece normal gıda ürünleri değil, aynı zamanda tüketilmesi gereken bazı bitkilerde bulunmaktadır. KML hastaları nasıl beslenmeli sorusuna cevap olarak, hastaların; kuşkonmaz, biberiye ve rezene tüketmeleri gerekir. Bu bitkiler nasıl tüketebilirsiniz? Genelde birçok çocuk ve gençlerin yemekten hoşlanmadığı, fakat yemeklerin çoğunda bulunan bitkilerdir. Dolayısıyla rahatlıkla tüketebilirsiniz. Örneğin kuşkonmaz, haşlanıp soslanarak yenilebilmektedir. Biberiye ise sos veya salata içerisinde tüketilebilmektedir. Rezenede aynı şekilde salata veya yemek içerisinde yenilebilmektedir. KML hastalarının vücuda enerji depolamaları ve tekrar direnç kazanabilmek için çok sağlam ve sağlıklı beslenmeleri gerekiyor.

KML Hastaları Kaç Yıl Yaşar?

KML Hastaları Kaç Yıl Yaşar?

 KML hastaları kaç yıl yaşar  konusunda öncelikli olarak KML, yani Kronik Myeloid Lösemi, ağır gelişen kanser türlerindendir. Gelişim aşamasında ise anormal hücrelerin oluşmasına neden olur ve yavaşça kan yoluyla vücuda yayılır. KML kanser türünün, diğer kanserlerden farklı kılan, yıllardır asemptomatik olmasıdır. Burada KML hastaları kaç yıl yaşar sorusunu ele alacağız. KML hastalığı, başta belirtildiği gibi ağır gelişen bir hastalık olduğundan, yaşam süreci diğer kanser hastalıklarına göre daha uzun olmakla beraber, yine de kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Kanser teşhisi konulan kişilerin en çok sorduğu veya merak ettiği, ölecek miyim veya kaç yılım kaldı gibi sorulardır. Eğer vücudunuzda veya yaşam tarzınızda size ters gelen durumlar varsa, mutlaka doktora başvurmanız gerekir.

KML Hastalarının Yaşama Oranı

Kronik Myeloid Lösemi hastaları, tedaviye başladıktan sonra veya tedavi sürecinden sonra, yaklaşık 59%’u 5 yıl daha yaşayabiliyor. Bu süreç elbette kişiden kişiye değişmektedir. Kişinin direnci ve tedavisinin ne kadar iyi olup olmadığına göre değişkenlik göstermektedir. KML hastaları kaç yıl yaşar sorusuna ek olarak, burada belirtilen yaşama oranı bugüne kadar yapılan araştırmalar sonucu çıkan bir oran olup daha da iyi olan durum, yapılan testler ve araştırmalar sonucunda, birkaç yıl sonra, yaşama sürecinin daha da uzayacağı belirtilmiştir. Bu durum elbette KML hastası olan kişiler için büyük bir şans. KML hastalığı gerçekten çok sinsi bir kanser türüdür. Bu sebeple KML hastalığına yakalanıp yakalanmadığınızı anlamak zaman alabilir. Bazıları yıllık kontrole gittikleri için, kontrole gittiklerinde eğer herhangi bir sorun varsa, anında ortaya çıkıyor ve erken teşhis konularak tedavi imkânı oluyor.

KML Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

 KML hastaları kaç yıl yaşar diye baktığınızda aşağı yukarı olabilecek oranları bulabilirsiniz. KML hastalığında, çok enteresan olan ve sıklıkla görülen Philadelphia kromozomu denilen bir sorun çıkabiliyor. KML hastalığı yetişkinlerin 20-30%’unda görülmektedir ve genelde 25-60 yaş arasındaki bireylerde görülür. Bazı durumlarda kemik iliği nakli ile KML hastalığının tedavi edilme olasılığı vardır. KML gibi diğer lösemi hastalıkları, genellikle erkeklerde daha fazla görülmektedir. Bunun yanı sıra beyaz ırklarda daha fazla görülür. Çocuklarda ise çok ilginçtir ki, 4 yaşın altında KML hastalığı daha fazla görülmektedir. Lösemi hastalıklarının kısmi de olsa ailevi, yani genetik bir hastalık olduğu da söylenebilmektedir.

KLL Son Evre Nedir?

KLL Son Evre Nedir?

KLL son evre nedir denildiğinde öncelikli olarak kan kanserinin türleri olduğu kadar, her türün aynı zamanda da evreleri olmaktadır. Her evrede farklı sorunlar ve sıkıntılar bulunur. Dolayısıyla önemli olan, kanser teşhisi konulduktan sonra, hangi evrede olduğunuzu bilmeniz gerekiyor ki, doktorunuzda ona göre hastaya tedavi uygulaması yapabilsin. KLL son evre nedir? Kronik Lenfositik Lösemi hastalığı ve genelde orta yaştan yaşlıların yaşayabildiği bir kanser türü olmaktadır. Kanserin normalde dört tane evresi vardır ve dördüncü evreye, aynı zamanda da son evre denilmektedir. Bu evreye gelindiğinde, çok dikkatli hareket edilmesi gerekir ve hastanın olabildiğince temiz ortamlarda bulunması gerekir. Kanser hastalarında biliyorsunuz ki enfeksiyon kapma riski çok yüksektir, bu sebeple hijyenik ortamlarda bulunmaları gerekiyor.

KLL Son Evrede Neler Olur? 

Kronik lenfositik lösemi hastalığının son evresinde, aşırı miktarda lenfosit hücresi bulunmaktadır. Bu hücreler maalesef temiz kan hücresini yavaş yavaş ortadan kaldırmak için hareket eder. Bunun yanı sıra kanın pıhtılaşmasında yardımcı olan trombositlerde de yüksek bir miktarda azalma olur. Dolayısıyla son evreye girmiş olan hastalarda aşırı derecede kan kaybı görülür. KLL son evre nedir diye araştırdığınızda, kan ve kan hücreleri ile ilgili birçok olumsuzlukları okuyabileceksiniz. Bunların yanı sıra lenf bezlerinde büyüme görülmektedir. Hastalık son evresinde ilerledikçe, dalak ve karaciğerde büyüme görülmektedir. Genelde son evreye gelinen hastalara direkt olarak Kemoterapi uygulaması yapılmaktadır. Kemoterapi kişiden kişiye değişerek, bazen birkaç uygulama sonrasında istenilen sonuçlar elde edilmektedir, bazen ise uzun bir uygulama süreci gerektirebiliyor.

 

KLL Son Evrede Kemoterapi Şart

 

Kronik Lenfositik Lösemi hastalığının son evresine gelindiğinde, artık vücut kanser hücrelerine karşı savaşamaz hale gelmektedir. Hastanın vücudu yorgun ve halsiz olacak, bunun yanı sıra kan kaybından dolayı, birçok farklı sıkıntılar yaşayacaktır. Dolayısıyla bütün bu sorunları önleyebilmek için Kemoterapi tedavisinin yapılması şarttır ve genellikle bu kesin olarak hastalara öngörülür. KLL son evre nedir diye soracak olursanız, artık vücudun yavaş yavaş iflas etmeye doğru gittiğini gösteren bir süreçtir. Bu sürecin duruma göre durdurulması veya yavaşlatılması gerekiyor ve bu yüzden Kemoterapi uygulaması yapılıyor. Kemoterapi hem kanser hücrelerini öldürüyor ve diğer yandan vücudun direncini kazanması için yardımcı oluyor.

KLL Hastaları Nelere Dikkat Etmeli

KLL Hastaları Nelere Dikkat Etmeli

KLL hastaları nelere dikkat etmeli konusunda KLL hastalıkları, Kronik lenfositik lösemi olarak bilinmektedir ve genellikle orta yaşlardan yaşlılar arasında daha fazla görülmektedir. Kronik bir hastalık olduğundan, çok hızlı ilerlemeyen, fakat bazen hiçbir şey hissettirmeden ilerleyen ya da bazılarından çok ağrılı geçen bir kanser türüdür. Bu yazıda dikkat edeceğimiz ve üzerinde konuşacağımız konu, KLL hastaları nelere dikkat etmeli, bu konuya bakacağız. KLL hastalarının en çok dikkat etmesi gereken konu, hastalığının teşhisi konulduktan sonra, enfeksiyon kapmayacakları bir ortamda bulunmaları gerekmektedir. Bir lösemi veya kan kanser hastası olarak ta bilinen bu sağlık sorununda, hastanın temiz ortamlarda durması çok önemlidir. Şunu unutmayın ki, her ne kadar bir tedavi olsa bile, lösemi veya kanser tedavilerinde yan etkilerin olma olasılığı da olabilmektedir.

KLL Hastalığı Tedavisinde Yan Etkiler

KLL hastalarının tedavisi sırasında, yapılan tedavide kanser hücrelerini öldürürken, aynı zamanda hızlı bir şekilde bölünen normal hücrelerinde zarar görme ihtimalleri çok yüksek olduğundan, KLL hastaları nelere dikkat etmeli sorusuna, cevap olarak tedavi yöntemleri denebilmektedir. Hastayı iyileştirmeye çalışırken, kullanılan ilaçlar yan etki yaratabilmektedir. Bunun yanı sıra bir başka yan etkide Kemoterapi olmaktadır. Kanser hastalarında genellikle Kemoterapi tedavisi uygulanır, fakat bu tedavide, kanser hücrelerini yok ederken, sağlıklı hücrelerin seviyesinin düşme oranı çok yüksek olduğundan, vücut; enfeksiyonlar, morluklar ve kolay kanama, halsizlik ve yorgunluk gibi sıkıntılarla da karşılaşabilmektedir. Yan etki olarak çok kabul edilmeyen, fakat yine de hastaların uyarılması gerektiği bir konu ise, bazı ağır Kemoterapi uygulamalarında, hastanın saçlarının dökülebileceğidir.

KLL Hastalık Tedavisinde Kansızlık Görülebilmektedir

KLL hastaları nelere dikkat etmeli sorusuna, aynı zamanda kansızlığı ekleyebiliriz. Sağlık geliyorum demediğinden, herkesin kanser olabilme riski vardır. Anemi hastalarında da kanser olma riski vardır. Dolayısıyla özellikle anemi hastalarında, kanser tedavisi için uygulanan Kemoterapi uygulaması yapılırken, vücuttaki kan temiz kan hücresi de bir miktar yok olmaktadır. Dolayısıyla anemi hastalarının, kanser tedavisinde kansız kalmamaları için, kortizon kullanılarak tedavi yapılmaktadır. Anemi hastalığı, aşırı halsizlik, yorgunluk ve kalple alakalı sıkıntılarda ortaya çıkarabildiğinden, mutlaka kan hücrelerinin canlanması veya kan hücresinin üretilmesi için de uygulama yapılması gerekmektedir.

Lenfoma 2. Evresi

Lenfoma 2. Evresi

Lenfoma rahatsızlığı genel olarak evre evre ayrılmaktadır. Bu evrelerin kendi içlerinde tedavi ediliş şekilleri ve ilaçları da farklı olmaktadır. Bu evrelerin her biri içerisinde yaşam süresi ve hastalığa hakim olma gibi konularla ilgili doktorlar belli bir ön görüşlerini belli etmektedirler.

Lenfoma 1.evresi kendi içerisinde A, B ve E bölümlerine ayrıldığını daha önce de belirtmiştik. Bu bölüm bittikten sonra Lenfoma hastalığı ikinci evreye geçmektedir. Bu bölüm içerisinde olan hastalarında endişelenmemesi oldukça önemlidir. Hangi evrede olursa olsun hastaların genel olarak kendilerini iyi hissetmesi ve yaşam ile ilgili soruları kafalarına takmamaları oldukça önemli olmaktadır. Lenfoma 2.evresi içerisinde olan hastanın hastalığında bazı değişiklikler yaşanmaktadır. Bu değişiklikler oldukça göze çarpan değişiklikler değildir. Bu evre içerisinde genel olarak lenf düğümlerinde büyümeler meydana gelmeye başlar. Lenfoma içerisinde bulunan normal hücreler ise ciddi miktarlarda büyümeye başlamaktadırlar. Bu oldukça hızlı bir şekilde büyüyen lenfoma hücrelerinin ömürleri ise normal bir lenfosid hücresinden de daha hızlı olmaktadır.

Lenfoma 2.evresi ya da hangi evrelerinde olsun ya da olmasın kesinlikle bu hastalık bulaşıcı ve başka kişileri de etkileyebilecek bir rahatsızlık olmamaktadır. Lenfoma hastalığının nedeni ise kesin bilinmemektedir. Lenfoma tanısının ve evresinin konulmasından sonra doktor bazı ilaç grupları ile kemoterapi gibi tedavi süreçlerini uygulamaya başlayacaktır. Lenfomanın en etkin tedavisi ise kök hücre yöntemi olmaktadır.

Lenfoma 2.evresi Tanı Koyma Metodları

Lenfoma 2.evresi tanı koyma metodları oldukça fazla olmaktadır. Lenfoma rahatsızlığının belli başlı belirtilerinin olduğu düşünülen hasta için bazı tetkikler ve tanı koyma metodları uygulanmaktadır. Bu metodların sonuçlarına göre hastalığın şüphelenen kişide olup olmadığı bulunur. Hastalığın bir kişide saptanmasından sonraki yöntemde ise hastalığın tedavisi için yöntem belirleme aşamasıdır. Hastalığın evresi belirlenir ve hasta için en uygun tedavi yöntemi belirlenmeye çalışılır.

Lenfoma 2.evresinde tanı koyma çalışmaları sırasında bazı göze çarpan noktalar şunlar olmaktadır. Doktor muayenesi, biyopsi, röntgen, kemik iliği biyopsisi, biyokimyasal incelemeler, kan sayımı gibi farklı yöntemlerle lenfoma hastalığının kişi içerisinde bulunup bulunmadığı kontrolleri yapılmaktadır.

Morbus Hodgkin hastalığı nedir?

Morbus Hodgkin hastalığı nedir?

B lenfositlerinin kötü huylu olarak değişikliğe uğraması ve dejenere olması sonucunda ortaya çıkar. B lenfositler Beyaz kan hücreleridir Beyaz kan hücreleri grubunu oluştururlar.

Bir Hodgkin lenfoma lenf sisteminin olduğu her yerde yani vücudun her yerinde ortaya çıkabilir.

Bu lenfoma türü çocukluk ve gençlik döneminde en sık rastlanan lenfoma türüdür. 18 yaşın altındaki hastaların sayısı çok fazladır görülme yaşı dikkate alınarak incelendiğinde lenfomanın bu türü çocuk ve gençlerde rastlanan kötü huylu hastalıkların yüzde 4 ve yüzde 7 civarında bir bölümünü oluşturmaktadır.

Bebekler ve küçük yaştaki çocuklar 3 yaşlarına kadar hodgkin lenfomasına  çok nadir yakalanır ancak 3 yaş sonrası risk grubunda bulunurlar.

Yaşın ilerlemesi ile hastalığa rastlama oranı fazlalaşır 0 – 17 yaş arası bireylerde hastalığa en çok 15 yaşında rastlanır.

Bu hastalık erkek çocuklarında kız çocuklarından daha yüksek oranda görülür.

Hodgkin lenfoma nedir?

Hodgkin lenfoma oluşma sebepleri tam olarak bilinmemekle beraber lenfatik sistemin içindeki kan hücrelerinin yapısının bozulması ve tümöre dönüşmesi sebebiyle ortaya çıkar Bu kontrolden çıkma durumu ile birlikte Hücrenin genetiğinde belli başlı değişiklikler oluşur.

Ama neden bazı çocuklarda hastalığını oluştuğu bazı çocuklarda oluşmadığını sebebi tam olarak bilinememektedir.

Genel olarak hastalığa beyaz ırkta daha fazla rahatsız olması hastalığın oluşmasında etnik köken ve genetik nedenlerinde bir rol oynadığını düşündürmektedir.

Hastalık yavaş ve sinsi bir şekilde başlayıp aynı şekilde ilerleme gösterir lenf bezleri yavaş ve ağrısız bir şekilde büyüyerek tam anlamıyla bir belirti göstermez var ağrının bulunmaması lenf bezlerinin şişmesini geç anlamaya sebep olmaktadır.

Kan kanseri lenfoma, kanserin en sinsi ve ağır türlerinden biridir. Kendi içerisinde birden fazla dala ayrılan tedavisinin takibinin ve tanısını diğer kanser türlerine oranla daha zor olduğu bilinmektedir. Kan kanserinden korunma yolları olarak birkaç madde sıralayabiliriz.

Öncelikle kansere sebep olan şey vücuttaki hücrelerin dış etkenler nedeniyle bozulması deformasyona uğramasıdır.

Kanserin günümüzde Bu kadar yaygın olmasının sebebi doğal beslenmeden doğal yaşamdan ve sağlıklı olmaktan uzak kalıyor olmamızdır.