Kansere İyi Gelen Bitkiler

Kansere İyi Gelen Bitkiler

Eski zamanlarda kanser için günümüzdeki tedaviler uygulanmadığı için insanlar çareyi doğal bitkilerde arıyorlardı. Günümüzde ise tedavilere ek olarak hala bu bitkiler kullanılmaktadır. Kansere iyi gelen bitkilerin sayısı ise oldukça fazladır. Aşağıda bahsedeceğimiz bitkilerin tamamı çok eski zamanlardan beri kullanılan ve etkilerine inanılan bitkilerdir.

Kansere İyi Gelen Bitkiler Hangileridir?

Kansere iyi gelen bitkilere baktığımızda ilk olarak buğday çimi ile karşılaşıyoruz. Bu bitki çiğ olarak ya da suyu sıkılarak tüketilmektedir. Buğday çimi, kanser hücrelerinin artmasını engeller ve vücudun kanserden gördüğü zararın temizlenmesine yardımcı olur. Kansere iyi gelen diğer bir bitki ise biberiye bitkisidir. Bu bitki özellikle kan kanseri, göğüs kanseri, akciğer kanseri ve cilt kanserine iyi gelmektedir. Biberiye bitkisi kullanım açısından en yaygın kansere iyi gelen bitkilerden bir tanesidir.

Kansere iyi gelen bitkilerden bir diğeri de cezayir menekşesidir. Cezayir menekşesinin bazı yan etkileri olduğu için kullanmadan önce mutlaka doktor ile iletişime geçilmelidir. Eğer doktor tarafından onay alınırsa böbrek, akciğer ve dalak kanseri gibi pek çok kansere çok iyi gelmektedir. Aynı şekilde karayılan otunun da kansere iyi geldiği bilinmektedir. Özellikle prostat kanserine iyi gelen bitkiler arasında en iyisidir. Prostat kanserine iyi gelen bir diğer bitki ise ısırgan otudur. İdrar yolları kanseri için ise deve dikeni otu önerilmektedir. Ayrıca deve dikeni otu akciğer ve kalın bağırsak kanserine de çok iyi gelmektedir.

Kemik kanserine iyi gelen bitkilere baktığımızda ise karşımıza çemen otu çıkmaktadır. Çemen otu aynı zamanda göğüs kanseri ve mide kanserine iyi geldiği için de kullanılmaktadır. Bu bitkilerin haricinde ekinezya, karahindiba otu, kızılcık bitkisi ve ökse otu da kansere çok iyi gelmektedir. Eğer pankreas ve kalın bağırsak kanseri için kullanacaksanız ekinezya bitkisi tavsiye edilmektedir. Karahindiba otu ise özellikle rahim ve kan kanserine karşı çok iyi gelmektedir. Kızılcık bitkisi ise yemek borusu kanserlerinde ve akciğer kanserinde kullanılmaktadır. Son olarak ökse otunun da karın zarı kanseri, göğüs kanseri ve karaciğer kanseri için kullanıldığı ve oldukça iyi geldiği bilinmektedir.

 

Kanser Nasıl Oluşur?

Kanser Nasıl Oluşur?

Vücudumuzdaki tüm organlar ve dokular, hücrelerden oluşmaktadır. Sağlıklı hücreler belli bir sayıya kadar üreyerek çoğalırlar. Her hücrenin ise belli bir ömrü bulunmaktadır ve bu ömür dolduğu zaman kendilerini yok ederler. Kanser hücreleri ise düzensiz bir şekilde çoğalırlar ve sayıları normalin çok üstünde olmaktadır. Bu kanser hücrelerinin sayısı çok fazla olduğu için de birikerek tümör haline gelirler. Tümörlerden kopan kanser hücreleri ise kan dolaşımına katılarak diğer organlara da geçer. Bu durum kanserin diğer organlara yayılmasına neden olur. Kanser nasıl oluşur sorusuna genel olarak bu şekilde yanıt verebiliriz.

Normal yani sağlıklı vücut hücreleri 2 şekilde kanser hücrelerine dönüşmektedir. İlk durum önlenemez sebeplerden kaynaklanır. Bunlar genetik faktörler ve yaşın ilerlemesi gibi durumlardır. İkinci durum ise çevreden kaynaklanan ve önlenebilen sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bunlar ise radyasyona maruz kalmak, sigara ve alkol kullanımı, çok sık güneşte kalmak, obezite, bazı hormonlar, kanser yapıcı kimyasallar, düzensiz beslenme ve spor yapmamaktır.

Kanser Nasıl Önlenir?

Az önce de bahsettiğimiz gibi aslında kanseri önlemek oldukça kolaydır. İkinci grup yani önlenebilir kanserlerden korunmak için uygulanabilecek pek çok şey vardır. Kanseri önleme yollarından ilki ve en önemlisi sigarayı bırakmaktır. Sigaranın içerisinde 100’e yakın zehirli kimyasal bulunmaktadır ve bunlar kansere neden olmaktadır. Bu nedenle eğer sigara bağımlısı olduğunuzu düşünüyor ve sigarayı bir türlü bırakamıyorsanız mutlaka sağlık merkezlerinden yardım alarak sigarayı bırakmalısınız. Sigara kadar zararlı olan diğer durum ise alkoldür. Eğer çok fazla alkol tüketiyorsanız bunu mutlaka azaltmalısınız. Yalnızca özel zamanlarda az miktarda olmak şartıyla alkol almak size büyük zarar vermez ancak bunu alışkanlık haline getirirseniz sonuçları sizin için oldukça kötü olacaktır.

Bunların haricinde düzenli spor yapmak ve düzenli beslenmek de organlarınızın düzgün çalışmasını sağlayacağı için kansere yakalanma riskinizi en aza indirmiş olursunuz. Mutlaka vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri yeterli miktarda almalı ve mümkün olduğu kadar sağlıklı beslenmelisiniz. Kanseri önlemenin en iyi yolu kesinlikle bunlardır. Saydıklarımızın haricinde güneşe çıkarken güneş kremi kullanmak ve stresten uzak durmak da kanserden korunmanız için oldukça faydalı olacaktır.

Kanser İlaçları

Kanser İlaçları

Kanser ilaçları hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genel olarak kemoterapi ve radyoterapide kullanılan kanser ilaçları isimleri benzer olabilmektedir. Bu konuda özellikle yan etkileri çok merak edilmektedir. Elbette tüm ilaçlarda olduğu gibi kanser ilaçlarında da pek çok yan etki bulunmaktadır. Şimdi bunlardan söz edeceğiz.

Kanser İlaçlarının Yan Etkileri Nelerdir?

Kanser ilaçlarının pek çok yan etkisi bulunmaktadır. Bunların önceden bilinmesi, önlem alma açısından oldukça önemlidir. Kemoterapiden sonraki ilk birkaç gün bu yan etkiler oldukça belirgin bir şekilde kendini gösterirken daha sonra hasta günlük yaşantısına devam edebilmektedir. Kanser ilaçlarının yan etkilerine bakacak olursak öncelikle halsizlik ile karşılaşıyoruz. Halsizlik, kanser hastalarının en çok şikayet ettiği konulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer hastanın halsizliği olması gerekenin çok üstündeyse mutlaka doktor ile iletişime geçilerek ek ilaç kullanımına ya da ek gıda takviyesine başlanmalıdır. Bunların haricinde günlük olarak hafif yürüyüş yapmak ya da evde basit egzersizler yapmak halsizliğe oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının diğer bir yan etkisi de bulantı ve kusmadır. Günümüzde bu şikayetler en aza indirilse de yine de pek çok hastada görülmektedir. Eğer kemoterapi tedavisi süresince bulantı ve kusma yaşamak istemiyorsanız mutlaka bol sıvı almanız gerekmektedir. Buna ek olarak yemekleri yavaş tüketmek, mümkün olduğunca sık aralıklar ile az miktarda yemek yemek, şekersiz meyve suları ve taze meyve tüketmek ve kahve/sigara alışkanlıklarını en aza indirmek hatta tamamen bitirmek bulantı ve kusmaya oldukça iyi gelmektedir.

Kanser ilaçlarının en yaygın etkisi ise saç dökülmesidir. Ancak tedavi bittikten sonra saçlar yeniden çıktığı için endişe edilmemelidir. Pek çok kanser ilacının cilt ve tırnak sorunlarına yol açtığı da bilinmektedir. Bunlar oldukça basit yan etkilerdir ve geçicidir. Cilt sorunlarından korunmak için de mutlaka güneş kremi ve nemlendirici kremler kullanılmalıdır.

Kanser ilaçlarının pek çoğu ağız yaralarına neden olabilmektedir. Bunun için tedaviden önce diş problemleriniz varsa onları tedavi ettirmeniz gerekmektedir. Böylece tedavi sırasında herhangi bir problem de yaşamamış olursunuz. Tabii bu bahsettiğimiz yan etkiler her hastada görülmemektedir. Bu daha çok kullanılan ilaçların ve hastalığın türü ile evresine göre değişmektedir.

 

Kanser Hücresi

Kanser Hücresi

Sağlıklı bir insanın tüm vücudu hücrelerden oluşmaktadır ve bu hücrelerinin her birinin belirli görevleri vardır. Normalde hücreler belirli bir yere kadar büyürler ve zaman geldiğinde kendilerini öldürürler. Ancak kanser hücrelerinde durum biraz farklıdır. Kanser hücrelerinde herhangi bir sınır yoktur ve kendilerini kontrol edemezler. Bu nedenle de kontrolsüz çoğalırlar ve büyürler.

Kanser hücreleri iki çeşit olabilir. Biri kronik kanser hücresidir ve ilerlemesi çok yavaş olmaktadır. Akut kanser hücreleri ise çok hızlı ürerler ve kısa sürede vücudun diğer yerlerine de dağılırlar. Akut kanser çeşitlerinin bir an önce kontrol altına alınması gerekmektedir.

Kanser Hücresi Nasıl Tümöre Dönüşür?

Kanser hücrelerinin nasıl oluştuğundan bahsettik. Eğer kanser hücreleri üremeye devam ederse bir araya gelerek tümör oluştururlar. Yani tümörü bir çeşit kanser hücresi yığını olarak düşünebiliriz. Bu şekilde oluşan tümörün bir an önce alınması gerekmektedir. Çünkü eğer tümör alınmazsa gereğinden fazla büyür ve kanser hücreleri tümörden kopmaya başlar. Bu durumda da kan dolaşımına katılırlar ve diğer organlara da hızlı bir şekilde yayılırlar.

Kanser Hücresi Nasıl Oluşur?

Kanser hücrelerinin oluşmasının temel olarak 2 tane sebebi bulunmaktadır. İlki çevresel faktörlerdir. Bunlar genellikle sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı, güneş ve radyasyona maruz kalma gibi faktörlerden oluşmaktadır. Sağlıksız beslenme durumu oldukça önemlidir zira sağlıksız beslenme, vücuttaki bağışıklık sistemine zarar vermektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması ise kanser hücrelerinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu yüzden kanser riskini azaltmak için mutlaka sağlıklı beslenilmelidir. Bunun için ilk olarak şekerden kaçınmalısınız zira şekerin kanser hücreleri üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Şeker, vücutta asidik ortam oluşmasına neden olur bu da bağışıklık sistemini zayıflatan bir durumdır. Kanser hücresi oluşumu da buna bağlı olarak gelişir. Ayrıca gereğinden fazla tuz, kırmızı et, unlu mamüller ve işlenmiş et ürünleri tüketmek de kanser riskini ciddi anlamda arttırmaktadır.

Kanser hücreleri doğuştan gelen ve önlenemeyen durumlardan da kaynaklanmaktadır. Mesela genetik faktörler kanser üzerinde çok etkilidir. Bunun haricinde yaşın ilerlemesi ve vücuttaki organların yorulması da önlenemeyen kanser nedenleri arasında yer almaktadır. Düzenli olarak spor yapmak ve düzenli beslenmek yaşlanmayı geciktireceği için kanser riskini de bu şekilde erteleyebilirsiniz.

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser dünya çapında herkesin korkusu olan önemli hastalıklardan bir tanesi olarak bilinmektedir. Geçmişte kanser ilaçları ulaşılamaz durumda olduğu için pek çok insan kanserden dolayı hayatını kaybetmekteydi. Genel olarak korkunun nedeninin bu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak günümüzde kanser de tedavisi olan hastalıklar arasında yer almaktadır.

Kanser, sağlıklı hücrelerin bazı sebeplerden dolayı birden düzensiz bir şekilde artması ve görevlerini yerine getirmeden sadece çoğalarak hızlı bir şekilde artması ile başlayan bir hastalık olarak bilinmektedir. Sağlıklı hücrelerin kanser hücrelerine dönüşme sürecinde bazı belirtiler ortaya çıkmaktadır. Eğer bu belirtiler erken fark edilirse hastanın kesin olarak iyileşme şansı bulunmaktadır bu yüzden de kanser belirtilerini bilmek çok önemlidir. Ancak kanserin pek çok çeşidi olduğu için bazı durumlarda belirtiler çok yavaş ortaya çıktığından erken teşhis çok da mümkün olamamaktadır. Böyle bir durum yaşamamak için mutlaka doktora gitmeyi düzenli hale getirmelisiniz.

En Yaygın Görülen Kanser Belirtileri

Üstte anlattığımız gibi kanser hücreleri, sağlıklı hücreler gibi görevlerini yerine getirememekte ve sağlıklı hücrelerin de görevlerini yerine getirmesini engellemektedir. Bu nedenle kanserli bir vücut çok kolay enfeksiyon kapabilmektedir. Bu durumu göz önünde bulundurursak en yaygın görülen kanser belirtilerinden birincisinin vücudun sık sık enfeksiyon kapması olduğunu söyleyebiliriz. Yani eğer sürekli rahatsızlanıyorsanız ve bir türlü geçmiyorsa daha detaylı bir muayene için doktora gitmeniz gerekmektedir.

Kanserin diğer belirtileri ise aslında kanserin türüne göre farklılık göstermektedir. Fakat yine de genel kanser belirtileri de olabilmektedir. Mesela vücudun enfeksiyon kapmasına bağlı olarak sürekli uyku hali ve yorgunluk görülebilmektedir. Yine kanserin türüne göre vücudun bazı yerlerinde şişlikler ya da morarmalar da kanserin habercisi olabilmektedir. Burada önemli olan şey her belirtiyi kanser belirtisi sanmamaktır. Bu belirtiler diğer hastalıkların da habercisi olabileceği için mutlaka doktora gitmeli ve gerekli kontrolleri yaptırmalısınız. Zira stres yapmamak kanser için de tüm hastalıklar için de çok önemlidir. Bu belirtilere göre hasta olduğunuzu düşünüp stres yaparsanız hastaysanız hastalığınız ilerler. O nedenle bilinçsiz bir şekilde kendi teşhisinizi koymak yerine mutlaka önce doktora gitmeli böylece erken teşhis yapılmasını da sağlamalısınız.

Kan Kanserinden Korunma Yolları

Kan Kanserinden Korunma Yolları

Kan kanseri çok eski zamanlardan beri yaygın bir şekilde görülen, erken teşhisin önemli olduğu bir kanser türüdür. Genellikle çocuklarda ve ileriki yaşlarda görülen kan kanserinin yaygın ismi ise lösemi olarak bilinmektedir. Kan kanserinden korunmak için pek çok yol bulunmaktadır. Eğer birazdan bahsedeceğimiz şeyleri düzgün bir şekilde yaparsanız, kan kanserine yakalanma riskini en aza indirebilirsiniz.

Kan Kanserinden Korunma Yolları Nelerdir?

Kan kanseri çok kısa bir sürede vücudun her yerine yayılabilen bir hastalıktır. Bu nedenle önlem almak oldukça önemlidir. Kan kanserine kemik iliğinde yer alan kan hücrelerinin düzgün çalışmaması ve bir anda hızlıca çoğalmaları neden olmaktadır. Eğer erken fark edilirse çok kısa bir sürede kemoterapi yardımıyla tedavi edilmektedir. Ancak kan dolaşımı ile vücudun başka alanlarına yayılırsa kemik iliği nakli gibi tedavilerin uygulanması gerekmektedir. Bunları yaşamamak için ise önceden önlem alarak kan kanserine yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.

İlk olarak düzenli ve sağlıklı beslenmekten söz edeceğiz. Bilindiği gibi vücudumuzun ihtiyaç duyduğu bazı besinler vardır. Bunları düzenli olarak almazsak bağışıklık sistemimiz zayıflar ve çok kolay bir şekilde enfeksiyon kapmaya başlarız. Enfeksiyonlar ile kanser riskini arttırmaktadır. Düzenli beslenmek bu yüzden çok önemlidir. İkincisi ise düzenli olarak spor yapmaktır. Spor yapmak size zor geliyor olabilir ya da vaktiniz olmayabilir. Buradaki spor aslında basit ve kısa süre de olsa düzenli olarak egzersiz yapmak anlamına gelmektedir. Bu şekilde vücudunuzdaki organların daha sağlıklı çalışmasını sağlayabilirsiniz.

Kan kanserinden korunma yollarına devam edecek olursak karşımıza sigara ile alkol kullanımı çıkmaktadır. Eğer sigara tiryakisiyseniz ve çok fazla alkol tüketiyorsanız mutlaka hastaneye giderek bu konuda yardım almalısınız. Çünkü bu iki zararlı madde de kanser riskini ciddi miktarda arttırmaktadır. Bu yüzden acilen bırakılması gerekmektedir.

Tüm bunlara ek olarak güneş ışınlarının insan vücudu için zararlı olabileceğini hatırlatmak isteriz. Her ne kadar yararları da olsa, çok fazla güneşte kalmak da kansere neden olabilmektedir. Bu yüzden mutlaka güneşe çıkmadan önce yüksek koruma faktörlü güneş kremlerini tercih etmelisiniz. Aynı şekilde mutlaka radyasyondan uzak durmalı, yani telefon ya da bilgisayar gibi cihazları çok uzun süre kullanmamalısınız.

Kan Kanseri Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kan Kanseri Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Kan kanseri her hastada farklı evrelerde ve farklı şekillerde olabilmektedir. Bu nedenle kan kanseri tedavisinin her hastada aynı olduğunu söylemek pek doğru olmamaktadır. Ancak genel olarak tüm hastalara benzer tedavilerin uygulandığını söyleyebiliriz. Tedaviye başlamadan önce hasta ve hasta yakınları kan kanseri tedavisi ne kadar sürer diye merak etmektedir. Her ne kadar bu süre kesin olarak belli olmasa da bu konuda bazı sürelerden bahsedebiliriz. Şimdi tedavi süreçlerini ortalama süreleri ile birlikte ele alalım.

Kan Kanseri Tedavi Süreçleri

Genellikle kan kanseri tedavileri yapılırken ilk süreçteki amaç kan kanseri hücrelerinin öldürülmesidir. Bu süreç ise kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemlerin kullanılması ile gerçekleşir. Kan kanseri çok ilerlemediysa ilk başta kemoterapi yeterli olmaktadır. Bu süreç ise ortalama olarak 4 hafta sürer ve indüksiyon tedavisi olarak adlandırılmaktadır. Bu süreç hastanın en sık enfeksiyon kaptığı süreç olarak bilinmektedir ve çok dikkatli olunmalıdır. Hastanın bu dönemde dış faktörlerden çok iyi bir şekilde korunması, ek ilaç ve ek gıda alması çok önemlidir.

Bu süreç bittikten sonra kan kanseri tedavisi için konsolidasyon evresi başlamaktadır. Bu evreye geçilebilmesi için hastanın testlerde görülen tüm kanser hücrelerinin öldürülmesi gerekmektedir. Ardından konsolidasyon tedavisine geçilebilir. Bu tedavi sürecinde ise hastanın testlerde görünmeyen kan kanseri hücreleri araştırılır ve bunun sonucunda eğer başka kanser hücreleri bulunursa tekrar küçük bir tedavi sürecine girilir. Yani kısacası bu evreyi sağlama evresi olarak düşünebiliriz. Zira hastanın vücudunda kesinlikle kanser hücresi kalmaması gerekmektedir.

Son olarak bakım tedavisi yapılır. Bakım tedavisi ise görülemeyen ya da kalan kan kanseri hücrelerinin büyümesini engelleyen evre olarak bilinmektedir. Kısa aralıklar ile kemoterapi yapılan bu evre de 3 yıl kadar sürmektedir. Tabii bu süre hastaya göre değişir. Bakım tedavisinin 5 yıl sürdüğü hastalar da olabilmektedir. Eğer 5 yıl sonucunda hala olumlu bir sonuç alınamazsa kemik iliği nakli gibi bazı tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır. Kemik iliği nakli oldukça kolay gerçekleşen ve sağlıklı sonuçların elde edildiği bir yöntemdir. Sağlıklı bir vericiden hastaya kök hücrelerin nakil edilmesi ile gerçekleşmektedir.

 

Kan Kanseri Tedavisi Mümkün mü?

Kan Kanseri Tedavisi Mümkün mü?

Kan kanseri çocuklarda da sıkça görülen hastalıklardan bir tanesidir. Kanser türleri arasında en yaygın türlerden biri olan kan kanseri, kan hücrelerinin bir anda düzensiz bir şekilde büyümeye başlamasıyla oluşur ve artan kanser hücreleri birleşerek tümörleri meydana getirirler. Hastalığın evresine göre bu tümörler alınabilmektedir. Ancak alınamayacak durumdaysa ve bazı organlara da yayıldıysa kemik iliği nakli gibi seçeneklere bakılmaktadır. Yani kan kanseri tedavisi mümkündür diyebiliriz. İlk olarak hastalığın ilk evrelerinde uygulanabilen radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerinden söz edeceğiz.

Kemoterapi ve Radyoterapi ile Kan Kanseri Tedavisi

Kemoterapi ve radyoterapinin temel amacı kanser hücrelerinin yok edilmesidir. Ancak kanser hücreleri çok fazla organa ya da alana yayıldıysa yeterli olmamaktadır. Her iki yöntem de pek çok yan etkiye sahiptir. Bu nedenle kemoterapi ile kan kanseri tedavisi süresince mutlaka ilaç kullanılmalıdır. En yaygın yan etkileri bulantı, kusma, baş dönmesi, yorgunluk hali ve zayıflamadır. Ayrıca saçların döküldüğü evre de kemoterapi tedavisinin yapıldığı evredir.

Kemoterapi ve radyoterapi tedavisi sırasında hastanın vücudu çok yorgun olacağı için enfeksiyon kapması da olası olacaktır. Bu nedenle hastaya çok büyük iş düşmektedir. Bu süreçte mutlaka istirahat etmeli ve enfeksiyon kapabileceği her şeyden uzak durmalıdır.

Kök Hücre Nakli İle Kan Kanseri Tedavisi

Kan kanseri ileri seviyede ise yani pek çok organa yayıldıysa da kök hücre tedavisi uygulanmaktadır. Kök hücre nakli, sağlıklı bir vericiden belirli bir miktarda kök hücre alınması ve kanser hastasına nakil edilmesi ile gerçekleşmektedir. Böylece hastaya nakil edilen kök hücreler kan hücrelerini oluşturur ve hasta sağlığına kavuşmaya başlar.

Kök hücre nakli yapılırken mutlaka dokuların uyumlu olması gerekmektedir. Eğer doku uyumsuzluğu yaşanırsa hastanın iyileşmesi söz konusu olmaz bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Kök hücre nakli ile kan kanseri tedavisinden genellikle olumlu sonuçlar alınmaktadır. Nakil gerçekleştikten sonraki süreç önemlidir çünkü hücrelerin adaptasyon evresi yaklaşık olarak 3-4 hafta sürmektedir. Eğer bir problem çıkacaksa genellikle bu 1 aylık sürede çıkar. Ancak bazen nakilden 2-3 ay sonra da problem çıkabilmektedir. Bu yüzden nakil sonrası 1 yıl kadar çok dikkatli olunmalı ve doktor tarafından bu süreç dikkatle takip edilmelidir.

Kan Kanseri Tahlilleri

Kan Kanseri Tahlilleri

Kan kanseri pek çok belirti ile kendini gösteren, eskiden ölümcül bir hastalık gibi bilinse de günümüzde tedavisi olan kanser türlerinden biridir. Tümörler, kanser hücreleri ya da dokuları tarafından üretilerek vücudun diğer organlarına yayılmakta ve bu sırada vücudun bağışıklık sistemini etkilemektedir. Vücuttaki bağışıklık sistemine zarar gelmesi ise enfeksiyona karşı direnci azaltır. Bu durumda da kanserli bireylerin enfeksiyon kapması çok daha kolay olur. Genellikle kanserin fark edilmesi de bu şekilde başlamaktadır.

Hastalar uzun süre enfeksiyon kapıp bu enfeksiyonlardan bir türlü kurtulamayınca doktora giderler. Doktor ise kanserden şüphelenirse bazı kanser tahlilleri yapar. Kan kanseri için baktığımızda yine özel bazı tahlillerin olduğunu söyleyebiliriz. Fakat öncelikle kan kanserinin belirtilerine bir bakalım.

Kan Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kan kanseri genellikle kemik iliği içerisinde gelişen bir kanser türüdür. Alyuvar ve akyuvarların zarar görmesi ile meydana gelen kan kanserinin kendine göre pek çok belirtisi bulunmaktadır. Bunların en yaygını ise vücutta anlamsızca görülen morluklardır. Bu morluklara kırmızı kan noktaları ve vücudun özellikle diş eti ve burun bölümlerinde meydana gelen ani kanamalar eşlik etmektedir. Bu belirtilerden bazılarını taşıyor ve vücuttaki enfeksiyonu bir türlü atamıyorsanız doktorunuz size kan kanseri tahlilleri yapacaktır. Peki nedir bu tahliller?

Kan Kanseri Tahlilleri Nasıl Yapılır?

Kan kanseri tahlillerinin ilk olarak spesifik ve sensitif olması gerekmektedir. Buna bağlı olarak yalnızca bir kanser tipi tarafından üretilmesi de çok önemlidir. Günümüzde çok farklı kan kanseri testleri bulunsa da genel olarak amaç kan sayımı yapmak ve buna göre kanser hücrelerini tespit etmektir. Genellikle kanser testlerinde markerlar kullanılsa da ek olarak bazı enzimler ve hormonlar da kan testlerinde kullanılmaktadır. Böylece kanser hücreleri kolaylıkla görülür ve ek olarak organların kanserden ne kadar etkilendiği de test edilir. Ancak kan testleri, kesin teşhis için tek başına yeterli olmamaktadır.

Kan testleri her ne kadar pek çok veri toplamaya yarıyor olsa da kesin teşhis için bazen yeterli olmamaktadır. Böyle durumlarda da doktor biyopsi yapmayı önerir. Biyopsi, tümör küçükse tamamını, büyükse de bir kısmını alarak patoloji tarafından incelenmesi anlamına gelmektedir. Böylece kanser hücreleri çok daha detaylı bir şekilde test edilir ve kesin teşhis de konmuş olur.

 

Kan Kanseri Neden Olur?

Kan Kanseri Neden Olur?

Kan kanserinin oluşmasında genel olarak pek çok sebep vardır. Bunların bazıları önlenebilir bazıları ise önlenemez sebeplerdir. Bilindiği gibi kan kanseri oldukça yaygın olarak görülmektedir ve tedavisi de mümkün olan bir hastalıktır. Ancak insanlar sıkça kan kanseri neden olur diye merak etmektedir. Şimdi bu nedenleri inceleyeceğiz.

Kan Kanserinin Önlenebilen Nedenleri

Kan kanserinin önlenebilen nedenleri de bu nedenleri önlemek de aslında oldukça basittir. İlk olarak bunların çevresel faktörler olduğunu söyleyebiliriz. Mesela yoğun sigara ve alkol kullanımı kan kanserinin nedenleri arasında yer almaktadır. Özellikle sigara tiryakilerinde kanser türlerinin daha fazla görüldüğü bilinmektedir bunun nedeni ise sigaranın içerisinde 100’e yakın zehir bulunmasıdır. Eğer çok fazla sigara tüketiyorsanız ve asla bırakamıyorsanız hastaneye giderek bu konuda yardım alabilirsiniz. Aynı şekilde alkolün de kanser üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Bu nedenle alkolü olabildiğince az tüketmelisiniz. Bu şekilde kan kanserinin önüne geçebilirsiniz.

Kan kanserinin önlenebilen diğer nedenlerine bakarsak karşımıza radyasyon ve güneş ışığı çıkmaktadır. Telefon, televizyon ve bilgisayar gibi çok yüksek radyasyon yayan her şeyden mümkün olduğu kadar uzak kalmalısınız. Mesela yattığınız odada telefonun bulunmaması bu açıdan çok önemlidir zira radyasyonun da kanser üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır. Güneş ışığından korunmak için de sık sık güneş kremi kullanmalı hatta güneş kremi kullanmadan güneşe çıkmamalısınız.

Bunların haricinde sağlıksız beslenmek ve spor yapmamak da kansere neden olabilmektedir. Bu yüzden mutlaka sağlıklı beslenmeli ve 15 dakika bile olsa günlük olarak basit egzersizler yapmalısınız.

Kan Kanserinin Önlenemez Nedenleri

Kan kanserinin önlenemez nedenleri ise genetiksel faktörlerdir. Buna da örnek olarak D vitamini eksikliği, ailede kanser ya da tümör olması ve bebeklerde 2 yaşından sonra görülen viral enfeksiyonlardır.

Önlenemez olsa da D vitamini eksikliği durumlarında takviye gıdaların kullanıldığını söyleyebiliriz. Fakat bu durum kanserin önüne geçmek için tek başına yeterli olmamaktadır. Ailede kanserin olması da önlenemez kan kanseri nedenleri arasındadır. Bu durumda yapılabilecek bir şey yoktur çünkü vücuttaki hücrelerin kanser hücresi olmaya eğilimi bulunmaktadır. Son olarak 2 yaşından sonra görülen viral enfeksiyonlar da önlenemezdir. Bunun nedeni ise bebeklerin ilk başta annelerinden aldıkları bağışıklık sistemini kullanıp daha sonra kendi bağışıklık sistemlerini oluşturmasıdır. Bu dönemde enfeksiyon kapmaları da ne yazık ki normaldir.