Lösemi ALL

Lösemi ALL

Kanser hücreleri, kemik iliğinde çoğalır ve büyümeye başlar. Eğer hemen tedaviye başlanmazsa kana karışırlar ve beyin ya da omur ilik gibi başka bölümlere de yayılırlar. Bunun nedeni ise akut löseminin oldukça hızlı yayılıyor olmasıdır.

ALL hastalığı, çocuklarda görülen lösemilerin %80’ini oluşturmaktadır. Yetişkinlerde ise bu oran %20’dir yani çocuklarda daha fazla görüldüğünü söyleyebiliriz. Bu durumun nedeni ise ALL hastalığının daha genç hücrelerde oluşmasıdır. Ancak yine de yetişkinlerde de görülebilmektedir.

Lösemi ALL Nedenleri

Hastalığın aslında kesin bir nedeni olduğunu söyleyemeyiz. Lösemi ALL nedenlerine bakarsak bu nedenlerin diğer kanser türlerine de neden olan durumlar olduğu açıkça görülmektedir. Radyasyon, benzen gibi kimyasallar, daha önceden kemoterapi tedasivi görme, ilaçlar ve genetik faktörler risk faktörlerini oluşturmaktadır. Ayrıca bulaşıcı bir hastalık değildir.

Lösemi ALL Belirtileri ve Tanı

Akut lenfoblastik lösemide görülen şikayetler yine diğer kanser türleri ile benzerlik göstermektedir. En yaygın olarak halsizlik, vücudun bazı yerlerinde çıkan morluklar, yorgunluk, nefes darlığı, kırmızı döküntüler ve bazı bölgelerde meydana gelen kanamalar görülmektedir. Kanamalar burun ve diş etlerinde çok yaygın görülür. Bu belirtilerin tamamı hastalığın başında çok seyrek görülen belirtilerdir ve şiddetleri de çok kuvvetli değildir. Ancak daha sonra belirtiler de hastalıkla beraber ilerler ve dayanılamaz hale gelir.

Akut lenfoblastik lösemi ile vücutta oluşan kanser hücreleri, bağışıklık sistemi hücrelerini yok etmeye başladığı için vücut savunmasız hale gelir. Böylece enfeksiyon kapma riski de ciddi oranda artmış olur. Bu durumu göz önünde bulunduracak olursak hastanın sık sık enfeksiyon kapması da lösemi ALL belirtileri arasında yer almaktadır.

Tanı için acele edilmesi gerektiğinden söz etmiştik. Bunun için tam kan sayımı yapılarak lökosit sayısında bir anormallik olup olmadığı kontrol edilir. Ancak bazen lökosit sayıları normal görünse de kanser hücreleri olabilmektedir. Bu nedenle mutlaka genetik test ve biyopsi gibi testlerin de yapılması ve teşhisin bunlara göre konması gerekmektedir.

 

Lösemi ALL T Tipi

Lösemi ALL T Tipi

Lösemi, pek çok türü olan ve kan hücrelerinde meydana gelen bir kanser türüdür. Löseminin en yaygın türü ise Akut lenfoblastik lösemi olarak bilinmektedir. Bu hastalık oldukça hızlı yayıldığı için en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir bu nedenle erken teşhis çok önemlidir. Genellikle çocuklarda görülen bu hastalığın en çok 2-5 yaş arasında görüldüğü bilinmektedir. Yetişkinlerde ise nadir görülmektedir.

Lösemi ALL T tipi ya da NK tipi olabilmektedir. Her iki türde de belirtiler ve teşhis yöntemleri aynıdır. Yalnızca etkilenen kan hücrelerinin türü değişiklik göstermektedir.  Çünkü dediğimiz gibi akut bir hastalık türü olduğundan çok hızlı yayılır. Hastalık yayıldıktan sonra tedavisi de çok zor olmakta hatta bazen ölümle sonuçlanabilmektedir.

Akut lenfoblastik löseminin türlerinden biri olan lösemi ALL T tipi de aynı şekilde çok hızlı yayılmaktadır. Bu nedenle kontrol altına alınmalıdır. Ancak kontrol altına alınırken mutlaka doğru teşhisin koyulması gerekir zira ilaçlar da buna göre belirlenecektir. Mesela NK tipi bir ilacı T tipi lösemi hastası olan bir hastada kullanmak herhangi bir etki göstermeyecektir.

Lösemi ALL T Tipi Teşhis Koyma

Belirttiğimiz gibi teşhis evresi çok önemlidir. Burada ilk olarak hastanın hikayesi doktor tarafından dinlenir. Hasta bu süreçte yaşadığı belirtileri ve şikayetlerini düzgün bir şekilde anlatmalıdır. Ayrıca geçmişte yaşadığı hastalıklar ve geçirdiği tedaviler de önemlidir. Bunlara göre doktor tarafından bir plan hazırlanır. Teşhis için öncelikle tam kan sayımının yapılması gerekir. Lösemi ALL T tipinde tam kan sayımı kesin teşhis için yeterli olmasa da hastalığın genel durumu tam kan sayımı ile belli olur. Bu test ise beyaz kan hücreleri sayımı yapılır. Ancak bazen kanser hücreleri bu testle belli olmayabilir çünkü lökositlerin sayısı tam çıkabilir. Bu nedenle yeterli bir test değildir.

Lösemi ALL T tipi kesin teşhisi için mutlaka biyopsi yapılması gerekmektedir. Biyopsinin ardından kesin sonuçlar elde edilir ve tedaviye bu şekilde başlanır.

D Vitamini Eksikliği Lösemi Etkileri

D Vitamini Eksikliği Lösemi Etkileri

Lösemi çocuklarda ve yetişkinlerde sıkça görülen, nedenleri tam olarak bilinmeyen ve pek çok türü olan kanser çeşitlerinden bir tanesidir. Kan kanseri olarak da bilinen hastalığın çocuklarda çok sık görüldüğü bilinmektedir. Bu nedenle de nedenleri araştırılıp hastalığa çözüm bulmak için çalışmalar sürmektedir. Son yıllarda özellikle D vitamini eksikliğinin lösemi üzerindeki etkileri çok sık tartışılmaktadır. Bu konuda her geçen gün daha fazla ilerleme olmaktadır ve çalışmalar hızlı bir şekilde devem etmektedir.

D Vitamini Eksikliği ve Lösemi İlişkisi

Yetişkinlerde löseminin pek çok nedeni bulunmaktadır. Bunlar sigara ve alkol kullanımı, çok sık güneş ve radyasyona maruz kalma, düzensiz beslenme gibi nedenlerdir. Ancak bunlar çocukların yapamayacağı şeyler olduğu için, çocuklarda löseminin neden kaynaklandığını çözmek biraz zaman almaktadır. Genel olarak bakarsak genetik faktörlerin kan kanserini tetiklediği bilinmektedir. Burada da ilk olarak lösemi ile D vitamini eksikliği ve raşitizm ilişkisi akla gelmektedir.

Kısaca D vitamini eksikliğinden bahsedecek olursak özellikle dünyanın kuzey bölgelerinde sıkça görüldüğünü ve güneş ışığı yetersizliğinden kaynaklandığı bilinmektedir. Ayrıca sağlıklı beslenmek de bu süreçte önemlidir. Çocuklarda lösemiye neden olan D vitamini eksikliğinin yaşanmaması için öncelikle anne sütü, daha sonra ise sağlıklı beslenmenin çok büyük bir önemi bulunmaktadır. Eğer doğumdan sonra düzenli olarak çocuklarınıza test yaptırılmasını sağlarsanız, D vitamininde bir düşüş olduğu anda fark ederek gerekli önlemleri alabilirsiniz. Özellikle 2-5 yaş arası löseminin en yaygın olduğu dönemdir ve çok dikkat edilmelidir.

Lösemi oldukça ciddi bir hastalık olup, çocuklarda bağışıklık sistemi çok gelişmediği için oldukça zor geçen bir hastalık olarak bilinmektedir. Az önce de söz ettiğimiz gibi D vitamini eksikliğinin de bu duruma büyük etkisi olmaktadır. D vitamini eksikliğinin ise bazı nedenleri bulunmaktadır. İlk olarak özellikle çocukların önerilen saatlerde güneşe çıkmaması D vitamini eksikliğine neden olmaktadır. Bunun haricinde genetik bozukluklar da D vitamini eksikliğinin nedenleri arasında yer almaktadır. Yapılan testler ve çalışmalar da bu durumları doğrulamaktadır. Çocuklarının lösemi olmasını istemeyen ailelerin mutlaka bu duruma karşı önlem alması ve çocuklarının yeteri kadar güneş gördüğünden emin olması gerekmektedir.

 

 

B-Prekürsör Lösemi

B-Prekürsör Lösemi

Vücudumuzda farklı pek çok kan hücresi bulunmaktadır. Löseminin de kan hücrelerinde meydana geldiği düşünülürse pek çok farklı lösemi türü olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan en yaygın görüleni ise Akut Lenfoblastik Lösemidir. Bu lösemi türü çocuklarda görülen löseminin 3’te 2’sini oluşturmaktadır. Akut lenfoblastik löseminin pek çok farklı türü vardır. Bunlardan bir tanesi de B-Prekürsör lösemi olarak bilinmektedir.

B-Prekürsör Lösemi Nedir?

ALL hastalığının alt türlerinden biri olarak bilinen hastalık yine çocuklarda oldukça yaygın görülse de yetişkinlerde de sıkça görülmektedir. B-Prekürsör lösemi çok hızlı bir şekilde diğer organlara yayılan tehlikeli bir hastalık olarak bilinmektedir. Bu nedenle hastalığın belirtilerini güzelce öğrenmek ve bu belirtiler görüldüğünde doktora gitmek çok önemlidir.

Yapılan çalışmalar sonucunda B-Prekürsör lösemi belirtilerinin diğer kanser türlerine benzer olduğu görülmüştür. En yaygın görülen belirtiler yüksek ateş ve vücutta görülen morluklardır. Morluklar vücudun pek çok farklı yerinde görülebilmektedir. Özellikle çocuklar büyüme evrelerinde çok sık düşüp kalktığı için morluklar normaldir. Ancak lösemiden kaynaklanan morluklar, durduk yere ortaya çıkar. Bu ayrıma çok dikkat edilmelidir. Yüksek ateş de yaygın görülen bir belirtidir. Bunun nedeni ise kan kanseri hücrelerinin vücuttaki bağışıklık sistemine ciddi zararlar vermesidir. Bağışıklık sistemine zarar verilince vücudun sık enfeksiyon kapması kaçınılmaz olmaktadır ve bu da yüksek ateşe yol açmaktadır. Diğer belirtiler ise kemik ağrıları, tonsillit, nefes darlığı ve yorgunluk gibi belirtilerdir ve daha az görülmektedir.

B-Prekürsör löseminin nedenleri henüz tam olarak belli değildir. Yani genel olarak kemik iliğinde yer alan kan hücrelerinin birden hızlıca çoğalması ve durmaması ile oluşsa da hangi durumların bu hastalığa yol açtığı tam olarak bilinmemektedir. Yapılan testler ve çalışmalar ise D vitamini eksikliği, sigara, alkol, düzensiz beslenme, spor yapmama, güneşe ya hiç ya da çok fazla maruz kalma gibi nedenler bulunmaktadır. Bu nedenle lösemiden korunmak için mutlaka düzenli ve sağlıklı beslenmeli ve spor yapılmalıdır. Bunlar kesin olarak engellemese de hastalığa önlem almanızı sağlayacaktır. Ancak hastalığın kesin teşhisi konduğunda bile tam olarak nedeninin ne olduğu bilinememektedir bu yüzden kanser hastalıkları günümüzde önceden tahmin edilememektedir.

Lenfoma Kanseri 4. Evre

Lenfoma Kanseri 4. Evre

Lenfoma kanseri genel olarak lenfosit hücrelerinden kaynaklanmaktadır. Lenfosit denilen hücreler beyaz kan hücreleri olmaktadır. Beyaz kan hücreleri enfeksiyonlarla mücadele etmek amacıyla vücudumuzda hizmet etmektedirler. Beyaz kan hücrelerinin DNA’sının değişmesiyle birlikte bu hücreler ortaya çıkabilir. Risk grubunda olan kişilerin lenfoma rahatsızlığına yakalanması ise daha muhtemel bir durumdur.

Lenfoma rahatsızlığı kendi içerisinde evrelere ayrılmaktadır. Lenfoma birinci evresi ise erken evre olarak nitelendirilmektedir. Lenfoma hücreleri birinci evrede tek bir lenf nodu grubu içerisinde yer almaktadırlar. Bu boyun ile koltuk altı gibi yerler olarak söylenmektedir. Eğer lenfoma rahatsızlığı ikinci evrede ise lenfoma hücreleri diyaframın alt kısmında yer alan en az iki lenf nodu grubu içerisinde yer almaktadır. Lenfoma üçüncü evre ise ileri evre olarak nitelendirilmektedir. Lenfoma kanserli hücreler diyaframın üst ve alt kısmında yer almaktadır. Kemoterapi tedavisi uygulanmaktadır. Lenfoma kanseri 4.evre de ise lenfoma hücreleri bir veya daha fazla organ veya dokunun birkaç bölgesinde bulunur.

Lenfoma hücreleri alt ve üst kısmında yer alan bölgelerde yoğun bir şekilde bulunmaktadır. Lenfoma hücreleri A ile B olmak üzere altta iki gruba ayrılmaktadır. A grubunda olan kişilerin kilo kaybı gece terlemesi olur ama ateşlenmesi olmamaktadır. Lenfoma kanseri 4.evre B grubunda olan kişi için de kilo kaybı, gece terlemesi ve ateşlenmesi gibi durumlar olmaktadır. Lenfoma kanseri 4.evre tedavisinde ise genel olarak kemoterapi ve radyoterapi uygulanmaktadır.

Lenfoma Kanseri 4. Evre Kemik İliği Tedavi Yöntemleri

Lenfoma kanseri 4.evre kemik iliği tedavi yöntemleri kendi içerisinde farklı çeşitlerde olmaktadır. Kemik iliği tedavi yöntemi en çok kullanılan ve başarı oranı en yüksek olan tedavi olmaktadır.

Kemik iliği olarak otolog denilen kişinin kendi kök hücresinden yapılan ve allojenik yani bir başka kişinin kök hücresi kullanılarak yapılan nakillerin yapılmasıyla meydana gelmektedir. Kemik iliği ile kök hücresi tedavi açısından ilk olarak yapılan aşama olarak sayılmaz. Kemoterapi, immünoterapi ve radyoterapi ilk aşamada yapılan tedavi yöntemleri olarak sayılmaktadır. Kemoterapi tedavisi oldukça önemli tedavi aşaması önemlidir.

Lenfoma Grade 4

Lenfoma Grade 4

Lenfoma grade 4 diğer bir adıyla da lenfoma 4. Evre olarak nitelendirilmektedir. Lenfoma 4.evre içerisinde olan bir hastanın lenfosit denilen beyaz kan hücrelerinin kanserleşmesiyle birlikte organ ve doku gibi birçok noktaya yayıldığını söyleyebiliriz.

Lenfoma rahatsızlığına göre de kendi içerisinde A ile B olmak üzere iki çeşide ayrılmaktadır. Lenfoma rahatsızlığında A grubunda olan bir hasta kilo kaybı yaşanmaktadır. Yoğun gece terlemeleri ile birlikte ateşlenmeler olmaktadır. Lenfoma rahatsızlığı içerisinde B grubunda olan kişiler için kilo kaybı yaşanmakta, yoğun gece terlemeleri ile birlikte ateşlenmeler yaşanmaktadır.

Hastalığın evrelerine göre de tedavi yöntemleri farklılık yaşanmaktadır. Lenfoma grade 4 yani lenfoma 4. Evresinde olan kişiler için kemoterapi ile radyoterapinin yanı sıra tedavinin yönteminin yanı sıra destek tedavisi de uygulanmaktadır. Destek tedavisi içerisinde enfeksiyonları ve yaşanacak enfeksiyonların önüne geçmeye çalışılmaktadır. Enfeksiyonların önüne geçilerek semptonların tedavi edilmesi en ön plana alınmalıdır. Lenfoma grade 4 yani lenfoma 4. Evresinde olan kişiler için ağrıların önüne geçilmeye çalışmaktadır. Tedavinin yan etkilerini azaltmak, yan etkilerini hafiflemek ve kanser ile baş başa duygular ile başa çıkmaya yönelik yapılan tedavi yöntemleri olmaktadır.

Kemoterapi ile radyoterapi de yoğun bir şekilde lenfoma rahatsızlığının giderilmesi sağlanmaktadır. Bununla beraber kök hücre tedavisi de önemli bir tedavi yöntemi olmaktadır. Tedavinizi bir klinikten ya da hastanelerden alabilirsiniz.

Lenfoma Grade 4 Beslenme ve Fiziksel Aktivite

Lenfoma grade 4 beslenme ve fiziksel aktivitelere dikkat ederek sağlığınızı arttırabilirsiniz. Lenfoma 4.evre de olan hastalar için iyi bir beslenme şart olmaktadır. Sürekli olarak vitamin almanız oldukça önemli olmaktadır. Beslenme aktiviteleriniz de yeterli düzeyde protein almanız önemlidir. Protein alarak daha iyi beslenmeniz sağlanmaktadır.

İyi beslenmek kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır. Enerjinizi daha iyi arttırabilmek için fiziksel aktivitelerinizi de arttırabilirsiniz. Fiziksel aktiviteleriniz de oldukça önemli bir aşama olmaktadır. Lenfoma rahatsızlığında beslenme ve fiziksel aktivitelerine dikkat etmeniz durumunda ise hastalığınızın nüksetmesinin önüne geçilmektedir. Ayrıca sürekli olarak psikolojik kendinizi iyi hissetmeniz ve hastalığınız ile barışık olmanız önemlidir.

Akut Mi Lösemi

Akut Mi Lösemi

Lösemi temel olarak 2 türü bulunan, türüne göre yavaş ya da hızlı ilerleyen bir kanser türü olarak bilinir. Löseminin ilk türü olan akut lösemi, çok hızlı yayılan ve acilen tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Kronik lösemi ile uzun süre belirti bile göstermeden çok yavaş bir şekilde ilerler. Akut löseminin de kendi içinde türleri vardır. Bunların ilki Akut Mi lösemi olarak bilinir. AML olarak da geçen bu hastalık kemik iliğinde yer alan hücrelerin DNA’larında sonradan oluşan bir hasar sonucunda meydana gelmektedir.

Kemik iliği içerisinde beyaz ve kırmızı olmak üzere 2 tip kan hücresi bulunmaktadır. Beyaz kan hücrelerinde yer alan öncü hücrelerin olgunlaşma süreçlerinde bir sorun meydana gelirse, bu hücreler çok hızlı bir şekilde çoğalmaya başlar. Bunlar ise kanser hücreleridir. Genel olarak Akut Mi löseminin tanımını bu şekilde yapabiliriz. Bu hücreler kemik iliğinde ve kanda birikerek tümörlere neden olur. Tümörler ise daha sonradan başka dokulara yayılabilir. Bu durumun yaşanmaması için mutlaka hastalığın erkenden fark edilmesi ve tedaviye başlanması gerekir.

Akut miyeloblastik lösemi yetişkinlerde en sık görülen lösemi türü olarak bilinmektedir. Yapılan araştırmalar her 100.000 kişi arasından 3-5 kişide bu hastalığın görüldüğünü söylemektedir. Akut mi lösemi çocuklarda da görülebilir ancak nadirdir.

Akut Mi Lösemi Risk Faktörleri Nelerdir?

Risk faktörleri bir hastalığa yakalanmayı kolaylaştıran faktörlerden oluşmaktadır. Eğer bahsedeceğimiz risk faktörlerini taşıyorsanız kesin olarak lösemiye yakalanacağınızı söyleyemeyiz ancak yakalanma olasılığınız oldukça yüksektir.

Akut mi lösemi risk faktörlerine baktığımızda özellikle 60 yaş üstü ve sigara içen erkek bireylerin risk kapsamında yer aldığını söyleyebiliriz. Ayrıca daha önce kemoterapi tedavisi gören bireylerde de sıkça görülen bir hastalık türüdür. Son olarak benzen ismi verilen kimyasal maddeye maruz kalmak, Down sendromu, Fanconi anemisi gibi bazı durumlar da hastalığa yakalanma olasığını ciddi anlamda arttırmaktadır. Fakat dediğimiz gibi bunlar yalnızca risk faktörleridir. Mesela down sendromlu bir bireyin kesin olarak Akut mi lösemi hastalığına yakalanacağını söyleyemeyiz. Bu risk faktörleri genel olarak hastaların durumlarına bakılarak oluşturulmaktadır. Bu nedenle bahsettiğimiz durumlara sahipseniz hemen endişelenmemeniz gerekir.

 

A Tipi Lösemi

A Tipi Lösemi

Lösemi yani kan kanserinin bilinen pek çok türü bulunmaktadır. Bu türler, kanser hücrelerinin oluştuğu bölümlere ve hücrelere göre farklılık göstermektedir. Genel olarak tüm belirtiler aynı olsa da kan kanseri türüne göre tedavi ve ilaçlar değişebilmektedir bu nedenle kesin teşhis çok önemlidir. Yazımızda sizlere A tipi lösemi olarak da bilinen akut lösemi türlerinden bahsedeceğiz.

Lösemi temel olarak akut ve kronik lösemi olarak ikiye ayrılır. Akut lösemide kanser hücreleri çok hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Bu durumda hastalık çok hızlı ilerler ve belirtiler de bu duruma paralel olarak çok daha kısa bir süre içerisinde kendini gösterir. Kronik lösemi ile yavaş ilerleyen bir tür olarak bilinmektedir. Akut lösemi yani A tipi lösemi çeşitlerine bakarsak Akut Lenfoblastik Lösemi ve Akut Miyeloid Lösemi ile karşılaşıyoruz.

Akut Miyeloid Lösemi (AML)

AML olarak bilinen Akut Miyeloid Lösemi, kemik iliği içerisinde yer alan kan hücrelerinde meydana gelen bir hastalıktır. AML’de beyaz kan hücreleri olan granülositlerin olgunlaşma süreçlerinde sorunlar meydana gelir ve birden hızlı bir şekilde çoğalmaya başlarlar. Düzensiz bir şekilde hızlıca çoğalan hücreler ise kanser hücreleridir. Yetişkinlerde en çok görülen lösemi çeşidi olan AML, vücudun bağışıklık sisteminin çok kısa bir sürede bozulmasına neden olur. Böylece hasta, çok sık bir şekilde enfeksiyon kapar. Bu durum da hastalığın en yaygın belirtileri arasında yer almaktadır.

Teşhis koyulduktan sonra Akut Miyeloid Lösemi’nin evresine göre tedavi yöntemleri belirlenir. Genellikle ilk başta kemoterapi ve ilaç tedavisi uygulanır ve böylece kanser hücrelerinin yok edilmesi hedeflenir. Ancak bu yöntemler başarısız olursa kemik iliği nakli uygulanmaktadır.

Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL)

Akut lenfoblastik lösemi de aynı şekilde kemik iliği içerisinde gerçekleşen kanser türlerinden bir tanesidir. Burada ise lökositlerin aşırı miktarda üretilmesi ve durdurulamaması söz konusu olmaktadır. ALL, vücutta oldukça hızlı bir şekilde yayıldığı için en kısa sürede tedavi edilmesi gerekmektedir. Çocuklarda en sık görülen kan kanseri türü olarak bilinen Akut Lenfoblastik Lösemide de AML’de uygulanan tedavi yöntemleri uygulanmaktadır ve aynı şekilde sık kapılan enfeksiyonlar en yaygın belirttiler arasında yer almaktadır. Çocuklarda hastalığın daha etkili olduğu bilindiği için, tedavide geç kalmamak çok önemlidir.

 

 

 

Yumuşak Doku Kanseri

Yumuşak Doku Kanseri

Yumuşak doku kanserinin diğer adı olan Sarkoma kelimesi, Yunanca’da etin büyümesi anlamına gelmektedşr. Yumuşak dokular vücudumuzdaki diğer yapıları birbirine bağlayan ve çevreleyen yapılar olarak bilinmektedir. Özellikle kemiklerde, adalelerde, kirişlerde ve kıkırdak dokularda bulunmaktadır. Organ olarak bakarsak da akciğer, karın, kalp gibi organların etrafında yumuşak dokular yer almaktadır.

Yumuşak doku kanseri çok yaygın bir kanser türü değildir. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülen yumuşak doku kanseri, çocuklarda da oldukça nadir görülmektedir. Yumuşak doku kanseri tedavisi genel olarak diğer kanserlerin tedavilerine benzemektedir. Kanserin boyutuna göre ameliyat, radyoterapi ve kemoterapi yöntemleri tedavide kullanılmaktadır.

Yumuşak Doku Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yumuşak doku kanserinin en genel belirtilerinden biri kemiklerin zayıflaması hatta kırılmasıdır. Kemiklerin zayıflaması pek çok hastalığın habercisi olabileceği için elbette bu durum tek başına belirti olarak görülmemektedir. Ek olarak eklem şişmeleri, yorgunluk, ateş, ani kilo kaybı ve anemi gibi belirtiler de bulunmaktadır. Saydığımız belirtilerden bazılarını yaşamanız durumunda doktora giderek güzelce muayene olmanız gerekmektedir. Yoksa bu belirtilere bakarak teşhis koymak oldukça mantıksız olacaktır.

Yumuşak doku kanseri belirtileri üstteki gibi olsa da hastalığın ilk başlarında genellikle herhangi bir belirti olmamaktadır. Bu nedenle bir süre ilerledikten sonra belirtiler de ortaya çıkar ve hastanın fark etme süreci başlamış olur. Genellikle kanserden dolayı dokular şişmeye başlar ve tümör oluşumu gözlenir. Eğer ilk şişkinlik fark edilmezse, büyüme devam eder ve damarlara baskı yapar. Bunun üzerine ağrılar başlayacağı için hasta için oldukça zor bir süreç olur.

Yumuşak Doku Kanseri Nerelerde Olur?

Yumuşak dokuların bulunduğu doku ve organlardan söz etmiştik. En yaygın olarak kemiklerde yumuşak doku kanserinin görüldüğünü söyleyebiliriz. Genellikle yeni gelişen kemik dokularında meydana gelen yumuşak doku kanseri, kemik iliğinde ya da kıkırdakta da meydana gelebilmektedir. Kemiklerden sonra ise yaygın olarak kaslarda görülebilmektedir. Hem iskelet hem de düz kaslarda görülebilen yumuşak doku kanseri, en çok iskelet kaslarda görülmektedir.

Bu bölgeler haricinde kan damarları, lenf kanalları, sinoviyal dokular, sinirler, yağlar, lifli dokular ve mezotelyum dokularda görülebilmektedir. Kısacası yumuşak doku kanseri türlerinin sayısının oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz.

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri

Lenf sistemi özellikle bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından bir tanesi olarak bilinmektedir ve vücudumuzu korumakla görevlidir. Eğer lenf sisteminde bir sorun olursa dolaylı yoldan bağışıklık sistemine de zarar gelmektedir. Bu nedenle oldukça önemli bir sistem olduğunu söyleyebiliriz. Lenf sisteminde çıkan en büyük hastalık ise lenf bezi kanseridir. Lenf dokusunda kanser hücrelerinin çoğalması ve tümör haline gelmesi ile başlayan lenf bezi kanserinin erken teşhis ile tedavisi mümkün olmaktadır. Bunun için de lenf bezi kanseri belirtilerinin güzel bir şekilde araştırılması ve bu belirtilerden birkaç tanesi hissedildiğinde doktora gidilmesi gerekmektedir.

Lenf bezi kanserinin 2 farklı çeşidi bulunmaktadır. Lenf bezi kanseri türlerinin ilki Hodgkin Lenfoma olarak bilinmektedir. Bu türün nedeni kesin olarak bilinmese de tedaviye en kısa sürede yanıt veren kanser türü olarak geçmektedir. Diğer tür ise Hodgkin olmayan lenfomadır. Bu da yine lenf düğümlerinde meydana gelen bir lenf bezi kanseri türüdür.

Lenf Bezi Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Lenf bezi kanserinin hem kendine özel hem de diğer kanser türleri ile benzer olan belirtileri bulunmaktadır. Yukarıda söz ettiğimiz gibi lenf bezi kanserinde lenf dokusunda kanser hücreleri düzensiz olarak çoğalmaya başlar. Bu ilk olarak şişliklere neden olmaktadır. Bu da hastanın günlük işlerini etkiler. Genellikle hastalar, şişlikleri ilk başta çok önemsemedikleri için özellikle şişlik büyüdükten sonra doktora gitmeyi tercih ederler. Bahsettiğimiz şişlikler lenf bezi kanserinin en yaygın belirtisi olarak bilinmektedir.

Lenf bezi kanserinin diğer belirtileri ise geçmeyen yüksek ateş ve yorgunluk halidir. Bunun sebebi de bağışıklık sisteminin zarara uğraması olarak açıklanabilir. Ayrıca tüm bunlara ek olarak birden zayıflama, iştahsızık, gece terlemesi, öksürük, nefes darlığı gibi solunum problemleri, göğüs ağrısı, kaşıntı ve karında şişlik gibi bazı belirtiler de bulunmaktadır. Eğer vücudunuzda birdenbire şişlik ya da şişlikler oluşmaya başladıysa ve saydığımız bu belirtilerden bazılarını da yaşıyorsanız mutlaka doktora gitmelisiniz.