Kan kanseri tedavisi

Kan kanseri tedavisi

Bitkisel tedaviler hastalığın ilerlemesini durdurmak amacıyla uygulanabilir Ancak tek başına yeterli değildir.

Hastanın hastalığı hangi evrede ise Tedavinin ona göre seçelim uygulanması hayati önem arz etmektedir.

Kan kanserinin tedavisinde hastanın Psikolojik destek alması da çok önemlidir. Oldukça zor ve yıpratıcı olan hastalık ve aynı zamanda tedavi süreci hastanın moralman çökmesine sebep olabilir.

Bunu engellemek için bir uzman yardımı ve desteği almak çok önemlidir lenfomada tedavi Ve tedaviye yanıt vermesi hastanın kendi direncine bağlıdır.

kan kanseri tedavisi akut ve kronik olarak ve birçok alt bölümde incelenirler mevcut tümörün anormal Beyaz kan hücrelerinin yayılımı ve boyutlarına göre sınıflandırılırlar.

Akut lösemiler çocuklarda ortaya çıkarken kronik Lösemi daha çok yetişkinlerde ortaya çıkar.

Çocukluk döneminde Lösemi diğerlerinden daha fazla görülmektedir.

Löseminin nedeni tam olarak bilinmese de çevresel faktörler genetik etkenler büyük rol oynamaktadır.

Kan kanserinde hastaların kaybedilmelerinin en önemli sebepleri, aşırı zayıflık, mikrobik hastalıklar, kanama ve işgale bağlı organ yetmezlikleridir.

Remisyon İndüksiyon Tedavisi

Hastalığın başlangıcında uygulanan bir tedavidir. Bu dönem 4-8 haftalık bir tedavidir ve mutlaka hastanede yatırılarak yapılmalıdır. Sıklıkla vincristin ve daunorobisin, idarubisin damar yoluyla, kortizon ise ağız veya damar yoluyla kullanılır. Diğer ilaçlardan siklofosfamid, L-asparaginaz damardan veya kalçadan verilir.

Kök Hücre Transplantasyonu

Allojenik nakil yapılmasının amacı; daha fazla ALL hücresi öldürmek için kuvvetli dozlarda kemoterapi vermek ve hastaya, kalan ALL hücrelerine saldıracak olan donör immün hücrelerini vermektir.

Merkezi Sinir Sistemi Profilaksisi

ALL hücreleri genellikle “meninksler” olarak adlandırılan beyin ya da omurilik zarlarında toplanırlar. Tedavi edilmezlerse meninksler lösemi hücrelerini barındırabilir ve böylece bu bölgede yineleme görülür (meninjiyal lösemi). Remisyon indüksiyonunda kullanılan ilaçların çoğu beyin ve omuriliğe ulaşamazlar. Bu nedenden dolayı “merkezi sinir sistemi profilaksisi” olarak adlandırılan tedavi bu bölgelerde de uygulanır.

İdame Tedavisi

İdame tedavisi daha hafif kemoterapi protokollerinin genellikle 2-3 yıl verilmesinden oluşur. Bu tedavi için hastanın hastanede yatması gerekli değildir. İdame tedavisi için methotrexate, kortizon, merkaptopurin ve vinkristin, kullanılır.

 

 

Kan Kanserinde Kemoterapi

Kan Kanserinde Kemoterapi

Kemoterapi kanser hastalığının tedavisinde ana etmenlerden biridir ve önemli bir yer tutar. Kanser tanısı almış bireylerin kanser tipine göre ilaç ve tedavi edilmesinde kemoterapi denir. Kemoterapi damar yolu ile alınabilecek gibi ağızdan ilaç olarak da uygulanabilir. Kullanılan ilaçlar kanser ilaçları yani kimyasal ilaçlardır.

Hastanın tedavisinde cerrahi operasyonlar ve Radyoterapi de uygulanabilir.

Kemoterapi özel bir eğitim gerektirir etkili dozlarda fakat hasta yan etkilerden de koruyarak uygulanması gerekir Çünkü yan etkileri oldukça ağır olan bir tedavi şeklidir.

İlaçlar kan yoluyla vücuda dağılır ve kontrolsüz şekilde büyüyen tümör hücrelerinin çoğalmasını önlerler.

Kemoterapide ilaç seçimi nasıl yapılır?

Hastanın yaşı hastanın özellikleri varsa diğer hastalıkları mevcut bulunan tümörün cinsi yaygınlık durumu hastayı etkileme oranı düşünülerek kemoterapi ilaçlarının bozuk ayarlanır ve tedavi bu şekilde uygulanır.

Kemoterapi Onkoloji birimlerinde uygulanır daha çok damar yolu tercih edilse de oral yolla yani ağızdan ilaç vasıtası ile de alınabilir.

 

Kemoterapi verilme çeşitleri nelerdir?

Neo-Adjuvan Kemoterapi Tedavisi:  Tümörü sınırlı ve cerrahi olarak çıkarılması mümkün olan hastalarda, kitlenin küçültülüp ameliyatın kolaylaştırılması amacıyla verilir.

Adjuvan Kemoterapi Tedavisi: Hasta ameliyat olduktan sonra, tekrar oluşma riski değerlendirilerek lokal tekrarın önlenmesi veya hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla verilir.

Palyatif Kemoterapi Tedavisi: Yaygın hastalıkta tümörü geriletmek veya kontrol altında tutmak veya tümöre bağlı semptomların giderilmesi amacıyla verilir.

Kemoterapi oldukça komplike yan etkileri konusunda ağır ve Yine oldukça pahalı bir tedavi yöntemidir.

Bu yüzden dozunun hastalığı özelliklerinin ve uygulama şeklinin doğru bir şekilde tespit edilmesi Hayati bir önem taşır.

Kemoterapi esnasında hasta enfeksiyona daha açık bir hale gelir ve dış etkenlerden de korunması gerekir.

Kemoterapi sonrası 1-2 haftalık  dinlenme zamanı hastaya tanınır Ancak bu zaman dilimi buz atılırsa tümörün tekrar canlanması gerçekleşebilir.

Kemoterapiye bağlı Yan Etkiler 24 ile 48 saat içinde başlar ve 7 ile 10 gün içinde azalır veya kaybolur bazı Yan Etkiler olduğundan daha uzun sürebilir.

Bulantı ve kusma

İştahsızlık ve kilo kaybı

İshal

Kabızlık

Saç dökülmesi yan etkilerdendir.

Lösemi Nedir? 6.Sınıf

Lösemi Nedir? 6.Sınıf

Lösemi nedir 6.sınıf,  lösemi diğer adıyla bilinen ismi kan kanseridir. Her şeyin bir sistemi ve düzeni olduğu gibi insan vücudunun da kendi içinde bir işleyişi vardır. İnsan vücudunun işleyişinde bir aksama yaşandığı zaman bir tür hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Lösemi de kemik iliğinde oluşan kan hücrelerinin kontrolsüz büyümesinden kaynaklanan bir kanser türü olmaktadır. Kan hücrelerin oluştuğu ana birim bölümü kemik iliğidir. Kök hücrelerinde var olan bir bozulma kötü hücrelerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kan kanseri çocuklarda ve 50 yaş üstü kişilerde daha fazla görülmektedir. Löseminin nasıl ve neden oluştuğu tam olarak bilinmektedir. Normal kök hücreleri 3 tip görevi bulunmaktadır. Kırmızı kan hücreleri kalp, beyin ve akciğere yardımcı olup, oksijen taşımaktadır. Kan pulcukları yaralanmalarda meydana gelen kanamaları engelleyerek vücutta tıpa görevi görmektedir. Beyaz kan hücreleri bağışıklık sistemi kontrol etmektedir. Mikropların öldürülmesini sağlayarak vücudu hastalıklara karşı korumaktadır.

 

Lösemi Nedir? 6.Sınıf Ne Hızla İlerler?

Löseminin hızlı ilerlemesi veya kötü hücrelerin çoğalması kişinin vücudun yapısına göre değişiklik göstermektedir. Kanserli hücreler normal hücreler gibi çalışmadıkları için sağlıklı hücrelerinde öldürerek kötü hücrelerin çoğalmasına neden olmaktadır. Kırmızı hücrelerin azalmasından kaynaklanan anemi gibi bir çeşit vücut renginde düzensizlik olmaktadır. Lösemi kalıtsal bir hastalık olmayıp, kesinlikle bulaşıcı değildir.

 

Lösemi Nedir 6.Sınıf Lösemi Kanserinin Belirtileri

Lösemi nedir? 6.sınıf, kanserli hücreler normal hücreler gibi birlikte vücutta dolaşmaktadır. Lösemi hücrelerinin en çok nerede yoğunlaşırsa o bölgede ağrı görülmektedir. Kan tahlili sırasında da erken teşhis edilebilmektedir. Tam kan sayımı yapılarak normal hücrelerin sayısı belirlenmektedir. Ana hücre olan kemik iliğinden örnek alınarak hastalığın oluşma nedeni ve tedavi süreçleri belirlenmektedir. Lösemi hastalarının tanı sırasında kromozom yapılarında incelenmektedir.

Belirtileri;

* Ateşlenme,
* Yemek yeme de zorlanma,
* Nefes alma da zorlanma,
* Vücudun çeşitli bölgelerinde kırmızı noktalar ve morarmalar görülmesi ,
*Vücut renginde beyazlama,
*Kemik ağrıları ve aşırı zayıflama,
*Yaralanmalarda aşırı kanama.
Kemoterapi; İlaçlar serum, hap ve iğne şeklinde hastalara verilmektedir. Kontrolsüz büyüyen kötü hücreleri engelleyerek çoğalmasını durdurup, yok etmektedir. Normal kan hücrelerinin çoğalmasını sağlayarak iyileşmeye yardımcı olmaktadır.

Radyoterapi; Lösemi nedir? 6.sınıf tedavisi için, ışın tedavisidir. En ağır tedavi şeklidir. Vücuda verilen ışınların kötü hücreler öldürülmektedir.

Kemik iliği Nakli; vericiden alınan sağlıklı kan hücreleri hastaya verilerek vücudun normal kan hücreleri üretmesine yardımcı olmaktadır.

Lösemi kan kanseri diğer tüm hastalıklar gibi hastanın aşırı moral bozukluğunda iyileşmeyi engellemektedir. Hastaların her zaman psikolojik olarak kendilerini hep iyi hissetmeleri tedaviye yardımcı olduğu görülmektedir.

 

Lösemi 4. Safha 

Lösemi 4. Safha 

Lösemi 4. safha bir hasta adına büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü tıp tarihi içerisinde de bilindiği gibi hastalıkların en belirleyici ve tedavilerinde beraberinde ilerlemesini sağlayan aşama hastalığın kaçınca evreye ulaşmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzdendir ki hastalık eğer ki  4. evreye ulaşmış ise bu durum hastalığın zaman içerisinde 1. evre, 2. evre,3, evreyi  aştığını ya da bu evrelerdeyken gerekli uygun olan tedavi şekillerinin uygulanmadığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu nedenledir ki durum genel hatları itibari ile düşünüldüğünde 4. evrede olan bir lösemi hastasında lösemi hastalığının belirtileri sıklıkla görülmekte ve bu durum gün içerisinde kişinin yaşamının büyük bir bölümünü etkilemektedir.

Lösemi 4.  Safha Belirtileri Nelerdir?

Lösemi evrelerinde bir takım belirti durumları meydana gelmekte ve bu belirti durumlarına da bağlı olarak kişinin hangi evre aşamalarında olduğu belirlenmektedir. Lösemi 4. safha   de olan bir insanda günün büyük bir bölümünde meydana gelen aşırı yorgunluk, iştahsızlık, halsizlik, mide bulantıları, enfeksiyon belirtileri gibi unsurlar görülmektedir. Bu yüzden de bu durum kişiyi önemli bir derecede etkilemektedir. Hasta 4. evreye geldikten sonra hem psikolojik olarak hem de biyolojik anlamda kendisini kötü hissedebilir. Bu konu hakkında en önemli yapılması gerekilen aşama tıp doktorları tarafından uygun görülen tedavi aşamalarının gerçekleştirilmesi ve de beraberinde uygulanması çok önemlidir.

Lösemi 4. Safha  Ve Sağlık Psikologları

Günümüzde lösemi hastalığı açısından lösemi 4. safha  da olmuş insanlara özellikle sağlık psikologları cerrahi bir müdahaleden çok daha fazlasını sunma fırsatlarını elde etmektedirler. Mantıksal açıdan duruma yaklaştığımız zaman böylesine bir hastalığa yakalanmış ve de 4. evreye gelmiş bir insan kendisini elbette ki korkulacak bir psikolojiye sahip olması gayet doğaldır. Ama burada önemli olan sağlık psikologlarının hasta ile birlikte hareket etmeleri ve bu hastalık sürecinde belki de hastalığı atlattıklarında bile yanlarında yer almaları ve de birlikte hareket etmeleri çok önemli bir nokta olacaktır. Çünkü sağlık psikologları günümüzde oldukça yaygınlık kazanacak bir şekilde hastanelerin onkoloji servislerinde görev almaya başlamışlardır ve bu durum tıp dünyası içerisinde lösemi hastaları adına oldukça sevindirici bir haberdir.

 

Lenfomayı Atlatanlar Ve hissettikleri

Lenfomayı Atlatanlar Ve hissettikleri

Lenfomayı atlatanlar  için son derece zorlu bir sürece tanıklık etmiş olmak demektir. Tanısı konulduğundan itibaren tedavi şekilleri ve uygulama yöntemleri her ne kadar artık tıbbi olanakların artması ile gelişmiş olsa da kanserin vermiş olduğu bir yorgunluk ve çöküntü yaratan bir psikoloji durumu olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle lenfoma atlatanlar kendilerini yenilenmiş olarak görmektedirler. Hastalığı yenen kişilerin  genelde kullanmış olduğu cümle ‘’kendimi yeniden dünyaya gelmiş gibi hissediyorum.’’ olmaktadır. Hastalığın türlerine ve evrelerine göre tedavi şekli uygulanmaktadır. Lakin kanser tanısı konduktan sonra lenfoma ve diğer kanser türleri içinde geçerli olana bir durum vardır ki; hastalığın psikolojik çöküntüsü hep aynıdır. Bu nedenle hastalığı yenmek çok önemli bir sonuç olarak tanımlanmaktadır. Uzmanların yapmış olduğu açıklamalara göre hastalığı yenen kişiler üzerinden yapılan incelemeler sonucunda kişiler hayata bakış açısını büyük ölçüde değiştirmektedirler. Yaşam şeklinden tutunda beslenme alışkanlıklarına kadar yaşam tarzında ciddi oranda değişimler yaşanmaktadır. Lenf kanseri doğru tanı ve doğru tedavi ile yenilmesi artık mümkün olmayan hastalıklar arasından çıkmıştır.

Lenfoma Atlatanlar ve  Hastalığı Yenenler

Kanser adını duyduğumuzda  bile ürkütücü bir rahatsızlık türüdür. Lenf kanseri de diğer kanser türleri gibi tedavisi sabır isteyen ve meşakkatli bir zaman diliminden geçen bir tedavi süresidir. Bunun için lenfoma atlatanlar bunu çok iyi idrak etmiş kişilerdir. Lenfomayı yenenler üzerinden yapılan gözlem, anket ve araştırmalarında da hastalık sonrası lenfoma kanserini yenen kişilerin hayata bakış açılarının değiştiği açık ve net bir şekilde gözlemlenmiştir. Lenf kanseri tedavisi özellikle ileri evrelerde zorlayıcı ve bir o kadarda sabır gerektiren süreçlerden birisi olarak ifade edilmektedir. Hastalık başlangıcı ve bununla bağlantılı olarak kişilerin psikolojik tedavi alması önem taşımaktadır. Bu nedenledir ki doktorlar kanser tedavi sürecinde psikolojik destek önerisinde mutlaka hastaları ve hasta yakınlarını bilinçlendirirler.

Kanser rahatsızlığı son yılların en çok yakalanılan rahatsızlıklarından biri olarak adlandırılmaktadır. Dünya üzerinde pek çok kişi yakın evrede teşhisi konulmakta olup pek çoğunun da kanser teşhisi ileri evrede konulmaktadır. Tedavi sürecinin daha etkili geçmesi için erken teşhis son derece önem taşımaktadır. Lenfoma atlatanlar yaşam anlamında hem ruh hallerinde hem de yaşam biçimlerinde köklü değişime gitmektedirler.

 

 

Lenfoma Türleri

Lenfoma Türleri

Lenfoma türleri, toplumumuzda ilerleyen yaş ile birlikte artmakta olan bir hastalıktır. Lenf kanseri de denir. Erkek ve kadın hastalarda aynı oranda bulunan bu hastalığın en büyük belirtisi uzun süre geçmeyen grip, soğuk algınlığı, kuru öksürük, bademciklerde şişme görülmesi belirtileri arasında sayılabilir. Fakat farklı belirtilerde gözlemlenebilir. Bu yüzden belirtiler dikkate alınmalı ve doktora gidilmelidir.

Kan kanserleri, kemik iliğinden dolayı kaynaklanmaktadır ve genellikle kandan gelen tüm hastalıklar böyle adlandırılmaktadır. Kan kanserinin %50 sini oluşturan lenfoma türleri, hodkin lenfoma ve non hodkin lenfoma olmak üzere ikiye ayrılır. Non hodkin lenfoma en çok görülen türdür. Diğerlerine oranla 8 kat daha fazla oluşmaktadır. Her iki tipin de alt türleri bulunmaktadır.

Lenfoma tedavisi sırasında hastane ve doktor çok önemlidir. Alanında en iyi doktor kadrosunu ve hastaneyi araştırıp bulmak çok önemlidir.

Lenf Kanseri Lenfoma Türleri

Son yıllarda kanserlerde büyük ilerleme görülmüştür özellikle hematolojik olan kanserlerde. Hemotolojik kanserlerde en çok görülen lenfomalardır. Lenfomaları iki gruba ayırıyoruz. Makalemizde bunları daha detaylı göreceğiz.

Lenfoma Türleri Arasında Hodkin Lenfoma

Lenf düğümlerindeki büyümeyle meydana çıkan lenfoma türleri içinde yer alan hodkin lenfoma, bazı hastalarda kilo kaybı yaşanmasına, geceleri terlemeye, sürekli ateş yükselmelerine sebebiyet verebilmektedir. Hastalığın evresinin belirlenebilmesi için bilgisayarlı tomografi ve kemik iliği biyopsisi yapılmalıdır. Tedavi oranı günümüzde yüksek olan bir türdür. Dünyada bu hastalığın tedavisi için çalışmalarını sürdüren gruplarda vardır bunlardan birisi Alman Hodkin lenfoma Çalışma Grubu (GHSG)’dur. Hastalığın erken evresinde risk faktörü düşük olan hastalarda ABDV isimli kemoterapi ve ışın tedavisi yapılmaktadır. Eğer kanser ilerlemiş bir evredeyse daha etkili bir tedavi gerekebilir. Yüksek dozlarda kemoterapi ve otolog kök hücre transplantasyou, tedavi için en doğru seçeneklerden biri olacaktır.

Non Hodkin Lenfoma Türleri

Lenfoma türleri içinde yer alan bir diğer lenfoma ise non hodkin lenfomadır. Bu lenfomalar kendi içlerinde üç gruba ayrılmaktadırlar.

  • Yavaş İlerleyen Lenfomalar,
  • Hızlı İlerleyen Lenfomalar,
  • Çok Hızlı İlerleyen Lenfomalar.

İmünolojik olarak ta iki gruba ayrılır non hodkin lenfomalar. B- hücreli ve T-hücreli lenfomalar. Genelde T hücreli lenfomalar B ‘ye oranla daha kötü bir şekilde ilerler. Bu yüzden T hücreli lenfomada daha etkili tedavi yöntemleri seçilir. Önceden non hodkin lenfomlara CHOP kemoterapisi verilirken bugün günümüzde alt gruplara göre değişen tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Non Hodkin Lenfomalarda En Çok Görülen Türler

  • Yavaş İlerleyen Lenfomalar: Folliküler lenfoma, Kronik lenfositik lösemi, immunositomadır.
  • Agresif Lenfomalar: Diffüz büyük B hücreli lenfoma , T lenfomaların çoğunluta olması, mentle hücreli lenfomadır.
  • Çok Agresif Lenfoma: Burkitt lenfoma, lenfoblastik B lenfoma , lenfoblastik T lenfomadır.

 

Lenfoma Teşhisi 

Lenfoma Teşhisi

Lenfoma teşhisi ne kadar çabuk konulursa tedavi süreci de o kadar kolay olmaktadır. Lenfoma kendini yüksek ateş, gece terlemeleri, altında yatan bir enfeksiyon olmamasına rağmen koltuk altı, boyun ve kasık bölgesindeki deki şişlikler ile göstermektedir. Bu durumda şişlikler geçmiyor ve  büyümeye devam ediyorsa en kısa sürede uzman bir hekime başvurmalısınız. Lenfoma teşhis edildikten sonra hastalığın tipinin de ne olduğu kesin olarak bilinmelidir. Çünkü tedavi süreci ve tedavinin şeklinin belirlenmesi de buna bağlıdır. Hastalık öncesinde aşırı kilo kaybınız var ise ve bunun belli bir nedeni yok ise bu durum da dikkate alınması gerekenlerden biridir. Lenfoma tanı konma sürecinde kan değerleri testleri de önem taşımaktadır. Yapılan kan testlerinde trombosit ve beyaz kan hücrelerinin hangi seviyede olduğu önemlidir. Bunun için tam kan testi sayımı yapılmaktadır. Bu testten çıkan sonuçlara göre lenfomanın evresi ve yapılacak tedavi şekli netleşmiş olur. Hastalığın teşhisinin konulmasında bilgisayarlı tomografi ve kemik iliği biyopsisi gibi yöntemlerden de faydalanmaktadır.

Lenfoma Teşhisi Yanıltabilir Mi?

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte Lenfoma teşhisi konusunda yanılmak neredeyse olanaksızdır. Önemli olan hastanın doktora gittiğinde kendini doğru ifade edebilmesidir. Bunun yanı sıra doktorunda hastanın şikâyetlerini göz önünde bulundurarak hastayı yönlendirmesi de bu açıdan önemlidir. Lenf kanserin de iyileşme oranı oldukça hızlıdır. Erken teşhis de bu süreçte çok önem taşımaktadır. Lenfoma teşhisinde son çıkan tıbbı yöntemler sayesinde hemen hemen net sonuçlar alınmaktadır.

 

Lenfoma teşhisi hastanın tedavi sürecine öncelikle psikolojik olarak hazırlanması için en önemli aşama olarak nitelendirilmektedir. Fiziksel iyileşme ve psikolojik iyileşme bir bütün olarak lenfomanın tedavi sürecinde son derece önemli iki kavramdır. Hastanın moralinin yüksek olması vücut direncini yükselten ve tedaviyi olumlu yönde etkileyen faktörlerdendir. Teşhis için bir ön muayeneden sonra fiziki muayene, kan testleri, hastanın hikayesini dinleme ve MR gibi görüntüleme sistemleri ile hastalık tam anlamı ile tanımlanabilmektedir. Sadece hastalığa dair teşhis yöntemleri yapılmamaktadır. Örneğin kalp sağlığı açısından tetkikler de yapılmaktadır. İleri derece laboratuvar teknikleri ile fiziki olarak vücudun sağlığı hakkında bilgi edinmekte  bünyenin hastalığa karşı dayanıklılığı ile ilgili fikir verecektir.

 

Lenfoma Nedir?

Lenfoma Nedir?

Lenfoma nedir?  Hastalık türlerinden bir kanser tipidir. Lenf dokusunun tümöre bağlanan genel adıdır. Kanser ya hücrelerin çoğalmasıyla oluşur ya da lenfositlerin hızla uzun yaşamasıyla oluşur. Genel olarak dalak, kemik iliği ve diğer organlarda bulunur. Bilinmeyen hastalıktır. Yalnız bulaşıcı olmayan grip gibi insandan insana bulaşıcı değildir. Çoğu kez bilinmeyen bir şişlik ortaya çıkmasında belirti ortaya çıkar. Koltuk altı ve kasıkta bulunan kas düğümlerinde şişlik ortaya çıkar. Şişlik ortaya çıktığı gibi büyümede ortaya çıkar. Azda olsa insanlarda görülebilir. Göğüs kafesi ve karın boşluğunda nedeni belli olmayan büyüme gerçekleşir. Bunlar eğer büyük kitleler oluşturuyorsa nefes darlığı, yüzde boyunda şişkinlik, karında şişkinlik, ellerin kitlenmesi gibi şikâyetler olduğunda derhal bir uzman doktora gidilmesi gereklidir. Doktor görüşünden sonra hastaya ya ilaç tedavi ya da yatış tedavisi verildikten sonra hasta sağlığına kavuşur. Önemli olan şikâyetler arttığında geçer diyerek beklemek yerine doktora derhal gözükmek önemlidir. Beklemek ve hala devam eden şikâyetlerde sonucu bilinmeyen nedenlerde birçok kişi karşılaşmaktadır.

Lenfoma Hastalığı Ne Kadar Sürer?

Lenfoma hastaların çoğunda hastalık hızlı bir şekilde büyüyüp ilerler. Hastalanan kişi acilen hastaneye yatmak zorunda kalabilir. Ya da diğer bir çeşidi ile kişi aylarca haftalarca tedavi altında yatabiliyor. İlaç tedavi yöntemi eğer hastaya iyi gelmediği takdirde doktor yatış verebilir. Böyle durumda hasta iyileşene kadar tedavi altında kalır. Bir başka türü ise yavaş ilerleyip hemen hastalık kaybolabiliyor. Başlıca lenfoma nedir? Sorusu için, hastalığı üç grup altında hastalık sürüyor.

Lenfoma Tedavi Süresi

Lenfoma Hastalığı tekrarlamayan ve bulaşıcı hastalık olmadığı için güncel tedavi yöntemleriyle %95’e kadar başarı yöntemi vardır. Tabi bu kişiden kişiye değişir. Lenfoma nedir? Ve tedavisinde son yıllarda artış olmasına rağmen başarılı bir şekilde tedavi yöntemiyle hasta sağlığına kavuşabilir. İlaçlara iyi yanıt veren bir hastalık türüdür. Eğer tedaviye yanıt alınmadığı durumlarda akıllı ilaç olarak bilinen tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Hastanın geçmeyen baş ağrısı, belirli olmayan nedenlerden dolayı vücutta şişme, geçmeyen grip, kuru öksürük ve bademciklerin birde şişmesi durumunda derhal doktora görünüp hastalığın biran önce teşhis konulması gerekmektedir.

 

Lenfoma Ne Zaman Nüks Eder? 

Lenfoma Ne Zaman Nüks  Eder? 

Lenfoma ne zaman nüks eder? Sorusu hastalığı tam anlamı ile yenmiş biri için son derece  önem taşımaktadır? Bu gerçekten lenfoma kanserini yenmiş bir hastanın en çok merak ettiği konulardan biridir. Lenf kanseri tedavisi gerçekten son derece meşakkatli ve bir o kadar da hastalığın evresine göre verilen tedavi ile birlikte yıpratıcı da olabilmektedir. Fizyolojik tedavi yanında kesinlikle psikolojik tedavinin de aksatılmaması gereken süreçlerden biridir. Lenf kanseri hastalarına hastalığın ne derece ileri olduğuna göre tedavi uygulanır. Hastalığın tipleri net olarak saptanır ve hastalık hangi boyutta ise buna göre ilaç, kemoterapi ya da ışın tedavisi uygulanır. Cerrahi tedaviye lenf kanseri hastalığında pek fazla yer yoktur. Rahatsızlık lenflerden ibaret olduğunda cerrahi işlem pek düşünülemez. Bazı durumlarda ise hemen hemen bu durum imkânsız gibidir.

 Hastalığı Yendikten  Sonra Lenfoma Ne Zaman Nüks Eder?

Lenf kanseri hangi aşamada olduğuna bağlı olarak tedaviye cevap veren bir hastalıktır. Lenfomanın hangi evrelerde  zararlı olup olmadığı tanısı konulduktan sonra tedavi şekli  belirlenen bir hastalık türüdür. Daha net bir dille ifade edecek olursak iyi huylu lenfoma ve kötü huylu lenfoma olmak üzere hastalığı iki grupta tanımlamak mümkündür. Lenfoma tedavisinde erken tanının önemli olması kadar hastalığın hangi tip olduğu da önem taşımaktadır. Bu zorlu süreçten sonra Lenfoma ne zaman nüks eder? kaygısı hastalık psikolojisinin de getirdiği stres ile tedaviyi yenmiş olan kişinin sık sık aklına gelebilecek bir sorudur. Lenfomanın tekrar edebilme olasılığı şu durumlar ile tanımlanmaktadır.

  • Stres lenfomanın tekrar etmesine sebep olan  en önemli etkendir.
  • Hastalık tam anlamı ile bünyeden arındıktan kısa bir süre sonra vücutta enfeksiyon oluşması hastalığın yinelemesinde etken olabilmektedir.
  • Tiroid değerlerinin kmontrolü hastalık bittikten sonra önem taşımaktadır.
  • Beslenme bozuklukları hastalığın yeniden tetiklemesinde etkilidir.

 

Lenfoma tedavisi zor ve imkânsız bir hastalık değildir. Tam anlamı ile hastanın psikolojik yönde ne derece güçlü olduğu bu noktada çok önemlidir. Hastalığın iyileşme sürecinden sonra kontroller hiç aksatılmamalıdır. Hekimin bundan sonraki süreci hasta ile konuşması ve takip edilecek planın tam anlamı ile uygulanması çok önemlidir. Lenfoma tedavisi olmayan bir hastalık değildir. Her kanser çeşidinde olduğu gibi tekrarlama olasılığı olan bir hastalık türüdür. Lakin dikkat edildiğinde ve psikolojik olarak güçlü olunduğunda yenmesi daha kolay olacaktır. Hastalığı yaşayan kişilerin aklında bulunması gereken Lenfoma ne zaman nüks eder?  Kaygısını sürekli yaşamak yerine hastalıktan sonraki süreci ne derece sağlıklı yaşayabilecekleri konusunda bilinçlenmeleridir.

 

Lenfoma Ne Kadar Yaşar? 

Lenfoma Ne Kadar Yaşar? 

Lenfoma ne kadar yaşar? Kavramı yakalananlar ve çevresi tarafından en çok merak edilen konulardan biridir. Genel anlamda hayatta kalma rakamı kanser hastaları için 5 yıl olarak tanımlanmaktadır. Ancak bu genel bir yaklaşımdır. Hayatta kalma ihtimali 5 yıldan daha fazla da olabilmektedir. Şu kadar yaşar kavramı çok afaki bir kavram olacaktır. Her hastanın dayanma gücü ve iyileşme şekli hastalığın seyrini tam anlamı ile değiştirebilmektedir. Lenf kanserinde hastalığın evrelerine göre yaşam ihtimali değerlendirilmektedir. Örneğin evre 1 lenfoma hastalığında ölüm riski nerede ise yoktur. Kanser sadece lenf bezi bölgesine yayılmıştır.

Hastalığın Evrelerine Göre Lenfoma Ne Kadar Yaşar?

Artık gelişen teknoloji ile lenfoma ne kadar yaşar? Sorusuna olumlu cevaplar bulunabiliyor. Hastalığın ileri evrelerinde bile yaşam umudu gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Hastalığın evreleri ve hastalığın tipine göre değerlendirmek ve yaşam süresini tespit etmek mümkündür. Ancak bu kesin bir yaşam süresi olarak algılanmamalıdır. Bu durum hastalığın seyrine ve tedaviden alınan sonuçlara göre değişkenlik göstermektedir. Kansere yakalanmış lenfositler küçük olduğunda genellikle hastalık yavaş ilerleyen bir seyir içindedir. Lenfositler büyük olduğunda kanser hızla ilerleme eğiliminde olup diğer organlarda tutulum artmaya başlamaktadır. Hızla ilerleme sürecinde bu evre diğer evrelere göre tehlikeli bir evredir.

Hastalıkta Ömür Biçmek Ne Kadar Doğrudur?

Lenfoma hastalığı ileri evrede özelikle zor bir tedavi aşaması ile devam etmektedir. Bu evrelerde hastalık için farklı farklı tedavi seçenekleri mevcuttur. En son ihtimalle hastalığın durumuna göre karar verilip kemik iliği nakli çözüm olabilmektedir. Yakalanma oranları değerlendirildiğinde lenfoma ne kadar yaşar? Sorusunu şöyle de sorabilmek mantıklıdır. Lenfoma hastalığında genç ve orta yaşlarda tedaviden alınan sonuçlar da fark etmektedir. Erken teşhiste hastalık tedaviye daha çabuk yanıt vermektedir. Bu süreci daha iyi atlatabilmek için erken tanı en önemli etkenlerden biridir. Dünya genelinde kanser hastalığına yakalanan pek çok kişi bulunmaktadır. Bu hastalardan çoğu ileri evre tedavi teknikleri ile yaşam şansı artan kişiler olmaktadır. Ebetteki bu hastalığın ölüm riskleri de söz konusudur. Ancak düzenli ve doğru bir tedavi ile hastaların yaşam şansı artmaktadır.